KRAKOW
Gezi yazılarına devam diyorum....
Nisan ayında kızımla beraber (aslında fikir kızımdan çıktı,benim aklıma gelmemişti)Polonya'nın hüzünlü şehri Krakow'a seyahat ettik.
Biz Viyana'dan Krakow 'a gittik ,o yüzden Viyana'dan nasıl gidiliri yazacağım.
Benim kızım Viyana'da okuduğu için önce tabii ki Viyana'ya uçtum.Canım kızımla bir iki gün geçirdik.
Sonra ulaşım içinde gene internettden ,otobüs için www.polskibus.com dan yer ayırttık.Bu otobüsler Viyana ana terminalden -Wien hauptbahnhof - dan kalkıyor.Ana terminale ulaşmak için U1 (kırmızı hat) ile -südtirolerplatz hauptbahnhof durağında inmek gerekiyor.İndiğin yerde zaten biraz bakınınca otobüsler bulunabilir. Krakow'giden otobüsler terminalin dışında biraz yürüyünce otobüsler görünüyor ama tam yeri A7 peron.Otobüsün üzerinde kocaman "polskibus" diye yazıyor ayrıca otobüsler kırmızı.
otobüs biletleri çok uygun ayrıca polonya parası olan zloty olarak alınıyor.Ve kesinlikle internetden alınıyor ,biz otobüsdeyken birileri geldi binebilirmiyiz diye hayır dediler internetden alacaksınız dediler,biletinizi alın yoksa binemezsiniz.Biz iki kişi gidiş dönüş 134 zloty(pln) ödedik.Polonya parası hemen hemen Türk parasına eşit ,otobüs çok uygun.
Birde otobüs çok dakik kalkıyor geç kalmayın hatta önce gidin koltuk nosu da biletde yazmıyor.Türk olmak orda işe yaradı resmen itiş kakış(abartmıyorum) biletini gösterip milleti yararak otobüse biniyorsun.Türkiye'de metrobüse binme deneyimin varsa hiç acemilik çekmezsin.Avrupa'nın ortasında medeniyetden bahsedilen bir yerde ağzım açık kaldı ( bir kere daha yazıyorum hiç bir abartı yok).otobüs ile ilgili son uyarı bizim bindiğimiz saat 16.35 idi.Otobüs kapalıydı ve hava da güneşli idi iki katlı olunca üst kata binelim dedik ama otobüs ısınmış bide üstüne klima arızalıydı ,tam bir hamam olmuş içersi.Aman diyeyim iki katlı otobüslerde aşağıyı tercih edin biz yandık,siz yanmayın.:))
Biz otobüsten inince biraz acele ettik , çünkü ev sahibi evin teslim saatine önce 24.00 yazmıştı,sitede 02.00 yazıyordu falan o yüzden biraz acele ettik ve gitmemiz gereken yönün tam ters yönüne gitmişiz.En son bir taksiciye sorunca doğru yönü bulabildik.Aslında otogardan inince sağa dönünce eve 2 dk.da ulaşılabiliyormuş.
Neyse evi bulduk. Kızım ev sahibi ile mail yoluyla konuşuyordu,evin sokak kapısı şifre ile açılıyor yazdık ve girdik sorun olmadı.İlk defa airbnb ile evde kalacağımız için biraz heyecanlıydık,her zaman otelde kalırız r resepsiyondan odanın anahtarını alırsın odaya yerleşirsin .Daire kapısına gelince merdiven trabzanlarında 2 adet asma kilit vardı onunda şifresi vardı yazıyorsun ,bir şekilde açılıyor ve anahtar içinde
.İlk defa böyle bir şeyle karşılaştığımız için asma kilit bizi biraz uğraştırdı.Şifreyi girdik ama nerden bastırılacağını bilmediğimiz için başka yerlere bastırdık,ittirdik,çektik falan sonunda açtık.İki anahtar vardı bu seferde kapıda iki anahtar deliği vardı,denedik üst ,alt derken açtık.Meğerse sokak kapısının şifresi var o tamam,asma kilidi açıyorsun iki anahtar çıkıyor ,daire kapısını biriyle açıyorsun,içeri giriyorsun ordada iki kapı var bir diğer anahtarlada o kapıyı açıyorsun nihayet kalacağın daireye giriyorsun.Anlayacağınız sanki labirent ,baya bir ter döktük ama gece vakti evimize girdik.Zafer bizimdi ;)
KRAKOW'DA İLK GÜN
Ev iki oda ,biri yatak odası diğeride açık mutfağı içinde koltuk ve masa sandalyeleri olan ,banyo ve wc den oluşuyordu.Biz 17-18-19 Mart 'da kaldık hava soğuktu,Polonya'ya gidecekler kuzey ülkesi olduğunu unutmasınlar kalın giyecekler alsınlar.
İlk gün sabah kahvaltımızı evimizde yaptık .Kızım gezme planını yapmıştı.Viyana'dayken old town bölgesi,Yahudi mahallesi ve gece turu olmak üzere üç ücretsiz tura kayıt yaptırmıştı erkenden evden çıktık. Old Town 'a st.Mary's Basilica olduğu meydana gittik.Tam kilisenin dibinde free turlar grupların toplanmasını ve hareket saatlerini bekliyorlardı.Biz İngilizce tura dahil olduk ama hemen hemen her dilde vardı.İtalyanca,İspanyolca,Almanca benim gördüklerim..Bu turlar gezi bittikten sonra bahşiş sistemiyle gezdiriyorlar.
OLD TOWN
İlk turumuz 10.30 da idi Old town bölgesini gezdirdi.Kapsamlı bir şekilde rehber anlatıyor.Tüm kiliseler,pazar meydanı aynı bizim mısır çarşısı gibi Krakow Cloth Hall,Collegium Maius Ortaçağ üniversitesi ,Town Hall belediye binası ,meydandaki heykeller,Wavel kalesi ,tarihi kapısı hepsiyle ilgili detaylı bilgiler anlatıyor.Meydanda süslü faytonlarla geziler yapılıyor.
Krakow 2. Dünya Savaşı'ndan hiç hasar görmemiş ama esas Papa II. Jean Paul'ün papa olmasından sonra daha bir dikkat çekmiş.Hala Papa'nın fotoğrafları bazı yerlerde asılı.
Şehir tarihi yapısı olarak da dikkat çekiyor,bu yüzden 2000 yılında UNESCO tarafından "Dünya Kültür Miras Listesi"ne dahil edilerek koruma altına alınmış.Şehir Koruma altına alındıktan sonra daha bir renklenmiş.Binalar daha önceden gi imiş şimdi pastel tonlarda hoş bir görüntü oluşmuş.Meydandaki Aziz Meryem Bazilika'sı oldukça ihtişamlı.2 kulesi var ve kulenin yükseklliği 81 metre,isteyenler bilet alarak kuleye merdivenlerle çıkabiliyor.Ayrıca saat başı kuleden
borazan çalınıyor .
Sonuna kadar beklenirse çalan kişinin en son el salladığıda görülebilir.Wavel Kalesi şehri tepeden kuşbakışı görebileciğiniz bir noktada.Oldukça ihtişamlı bir yapı ve hakkında hikayeler anlatılan bir kale.Kaledeki kilisenin kapısında ejderha kemikleri olduğu söylenen kemikleri görebilirsiniz.
.İkinci turumuz Yahudi mahallesine idi onun saati 14.00 idi. Bu arada yemek yemek için yer bakarken,gittiğimiz tarihler paskalya idi. Meydanda paskalya için ayrıca pazar kurulmuştu orada yemek yemek için yerlerde oluyor oralardan uygun fiyata bir şeyler atıştırdık.
Alman bir sanayici olan Schindler binlerce Yahudiyi fabrikasında işçi olarak çalıştırarak,toplama kamplarında öldürülmekten kurtarmış.Zaten fabrikası halen Yahudi gettosunda duruyor gidip görülebilir.Biz tüm yahudi mahallesini gezdiğimiz için çok yorulmuştuk gidemedik.
.2.Dünya Savaşında Naziler burada yaşayan Yahudileri toplama kamplarına götürmüşler.Fakat son yıllarda kültür merkezleri yapılmış ve canlılığını az da olsa sürdürmeye çalışıyor
.Sinagog ve Mezarlıkları da ziyaret edip biraz da hüzünlenerek gettolara doğru yol alıyoruz.Buralarda biraz daha gri binalar hele de havada griyse tam anlamıyla üzüntü hissediyor insan.Sadece Yahudi olmak olan insanların çektiği acı sanki havayı biraz daha ağırlaştırıyor.
Rehberimiz en son sandalye heykellerinin olduğu yerde turu noktaladı.Burası da Yahudilerin toplama kampı Auschwitz yada Birkenau kamplarına gitmeden eşyelarıyla gelip trene bindikleri yermiş.Onların eşyalarını simgelemek için sandalye heykellri yapılmış ,içimiz burkuluyor.Rehberimiz bizi nerdeyse iki satt gezdirdikten sonra burada bırakıyor tramvayımızı söyledi ve ayrıldık.
Tekrar meydana dönebilmek için tramvaya binmemiz gerekiyordu ama bilet alalım dedik makinelerde uzun bir kuyruk vardı,sıra bize geldiğinde de makine sadece bozuk para kabul ediyormuş.Bizde de bozuk para olmadığından kaçak bindik tramvaya,ancak ineceğimiz durak yaklaşırken kontrole denk geldik.Meydan durağından bir önceki durakta tramvaydan kaçarcasına indik çünkü kaçak yolculara 100 Euro'ya kadar ceza var.O yüzden biletsiz binmeyin.
Dinlenmek için eve gidince akşam ki tura katılamadık.Zaten yarın Auschwitz kampına gideceğiz biraz güç toplamız gerek.
İKİNCİ GÜN
Auschwitz'e Nasıl Gidilir;
Auschwitz kampına gitmek için otogarın içindeki information yanındaki gişelerden OSWİECİMA'ya otobüs biletini bir gün önceden kişi başı tek yön 14 zloty PLN aldık.Bilet almayla ilgili sorun yok otobüs şoföründen de alınıyor.Hangi saat kalkacağınıda bu gişeden öğrenebilirsiniz.Biz ilk otobüse 06.20 dekine bindik.G1 perondan otobüs kalkıyor.Gene koltuk no.su yok herkes istediği yere oturulabiliyor.
1 saat 25 dakikalık bir yolculuktan sonra 07.45 de otobüsümüz kampa vardı.Otobüs kampın dibinde indiriyor, zaten herkesin gittiği yöne doğru gidince girişe varıyorsun.İçeri sırt çantası yada büyük kol çantası ile bile girilmiyor.Emanete 8 zloty'e bırakıyorsun,gerekli şeylerini alıyorsun su falan gibi fiş karşılığı çantanı bırakıyorsun ,yönlendiriyorlar zaten.İçeri giriş ücretsiz ama gene de bilet kesiyorlar,Gişeye gidiyorsun rehber istersen (rehber ile gezmek 45 zloty)ona göre bilet kesiyor,yoksa kendin ücretsiz gezebilirsin
Biz kendimiz rehbersiz gezdik,oradaki yaşanmışlık insana değişik bir ruh hali yaşatıyo
''Çalışmak insanı özgürleştirir '' yazması tüylerimiz diken diken yaptı.
2.Dünya Savaşı sırasında sistematik olarak katliam yapılmış.6.milyon insanın öldürüldüğü,bunların 5 milyonunun Yahudi olduğu söyleniyor.
Bu Kampta ise 1.milyon 100 bin Yahudi,140.00 Polonya,23.00 romen, Naziler tarafından çalıştırılarak ya da üstlerinde bir takım deneyler yapılarak,aç bırakılarak,soğukta bırakılarak işkenceyle öldürülmüş.
İnsanların gözlükleri.
yemek yedikleri taslar.
Kapıdan girdikten sonra sağlı sollu blok şeklinde evler var ,hepsinin kapısını açıp içleri gezilebiliyor.Ölen insanların fotoğrafları,o zamanlardan kampın fotoğrafları falan, her kat tek tek gezilebiliyor.Kampta 28 bina var.Kampın etrafı yüksek gerilimli elektrikli tellerle iki kere çevrilmiş.
Ayakkabılar
Daha sonra insanların kurşuna dizildiği duvarın bulunduğu yeri gezdik,ufacık yerlerde insanları hapsetmişler.İki dk. zor durdum çok çabuk gezip açık havaya kendimi zor attım.
Tutsakların kurşuna dizildikleri duvar.
Yahudilerin ve diğer insanların cenazelerinin yakıldığı fırınları da görebiliyorsunuz.Bu fırınlarda oradaki tutsaklar çalıştırılmış.
Cesetlerin yakıldığı fırınlar.
Tüm kampı gezmek için iki üç saat ayırmak gerek.Gerçekten çok sarsıcı bir deneyimdi.Böyle acıların yaşandığı yerlerde gezmek ruh halimizi baya etkiledi.
Turumuz tamamladığımız zaman diğer kampa gidecek kuvvet kalmamıştı.Birkenau kamp ile aralarında 3km var ancak şehre dönmeyi tercih ettik.
Otobüsten indiğimiz yerden dönüş otobüsüne bindik.Şoför bilet kesiyor, kişi başı 14 zloty.Yine koltuk no.su yok,bir saat 25 dakika da Krakow merkeze döndük.
WİELİCKA TUZ MADENİ nasıl gidilir
Biz aynı gün hem Auschwitz kampı hem de tuz madenine gitmeyi tercih ettik.İki gezi aynı gün yapılıyor.
Galeria alışveriş merkezinin karşısındaki KURNİKİ sokağının içinde 304 nolu belediye otobüsü ile gidiliyor.Bilet otobüsün durağında bilet makinesi var ya da otobüsün içinde makine var.Tek yön tam 4,20 zloty öğrenci 2 zloty.Otobüsten WİELİCZKAKOPALNİA SOLİ durağında iniyorsun 100 mt kadar yürüdüğünde tuz madenineulaşılıyor.Biz bu yolla gittik.
Şehrin içinden çeşitli turlar da var.Ya da tren ile de gidiliyormuş sonradan öğrendik.Otogarın içinden 2.perondan tek yön 3.50 zloty de gidiliyormuş.
Otobüsler de bir sıkıntı yok çok rahat oturuyorsun,bir saat kadar otobüs yolculuğunun sonunda tuz mmadenine varıyoruz.
Giriş ücretleri tam-84 pln öğrenci-64 pln öğrenci kimliğine bakıyorlar.
Girişte gene her dilde ücretsiz rehberlik hizmeti var ve hepsinin saatleri belirlenmiş.Zaten tek başına gezemiyorsunuz muhakkak bir rehber eşliğinde geziliyor.Biz İngilizce tura dahil olduk her yarım saat de İngilizce tur var.Turun tamamı 2 saat sürüyor.
Tuz madenine uzun ve döne döne tahta merdivenlerden iniyorsunuz.İlk önce 64 mt.tahta merdivenlerle iniliyor.
Düzlük bir alana inince biraz soluklanıp bu sefer yatay olarak bir kapıdan ,diğer kapıya geçerek duvarların bile tuz olduğu galerilerden ilerliyorsun.
Eski çağlardan beri tuz elde edilen bir tuz madeni burası.İçerde bir tuz gölü bile var.Eski ilkel bir şekilde nasıl çalışmalar yapıldığı heykellerle canlandırılmış.
101.mt de halen düğün törenlerinin düzenlendiği muazzam bir şapel var.Tüm heykeller avizeler hepsi tuzdan yapılmış.
130 mt.yeraltına iniliyor.Ben bu kadar inebileceğimi düşünmemiştim ama tavanlar yüksek ve galeriler geniş çok rahat gezilebiliyor
Yerin altında hala düğün töreni yapılıyormuş.
Bu derinlikten yukarıya yürüyerek çıkılmıyor.Çıkış için asansörler var ve 30 sn gibi kısa ve hızlı bir şekilde 130 mt.den yukarı çıkılıyor.
Dönüş için indiğimiz durağın karşı tarafına geçtik , yine 304 no.lu otobüsü bekledik,zaten duraklarda otobüs saatleri yazıyor ve yazan saat ve dakikada otobüs geliyor.Otobüsün içindeki makineden 4,20 zloty biletimizi aldık ve oturarak şehir merkezine geldi
KRAKOW'DA NE YENİR,,
Krakow'a özgü bir iki yemeğin de tadına baktık.Şehri gezerken PL.WSZYSTKICH SWIETYCH Sk.10 numarada self servis olan otantik,Polonya yemekleri yapan Polakowski restauracja bulduk.Tavsiye ederim.
PIEROGI diye bizim mantıyı andıran hem kıymalısı hem patateslisi meşhur yemeklerinden.
ZUREK'de bir çorba.Kırmız Lahanadan yapıyorlar içine de yumurta atılıyor.İkisi de lezzetli denemeden dönmeyin derim.
ZAPIEKANKA 'da pide gibi bol peynirli bir öğünü geçirtebilecek bir hamur işi yiyecek.
PACZEK ROZA tatlı ve donut gibi ,içi vişne ve çikolata dolgulu,üstü pudra şekerli.
Ayrıca her yerde bizim simit tezgahlarından var.1.60 -1.90 zloty gibi değişen fiyatlarda tamda bizdeki simit, susamsız olarak satıyorlar.
Krakow görülmesi gereken ve gerçekten acılı bir şehir.UNESCO arafından korumaya alınmasa şehirdeki binaların gri rengi değişmese resmen tarihinden dolayı ağlayan bir şehir olurdu.Ama şimdi pastel tonlarda boyanan binalar ve her yerdeki yaşanmışlıktan dolayı görülmesi gereken bir şehir.
Biz son gün otobüsümüz akşam olduğundan dolayı akşama kadar da Old Town'da tekrar dolaşma fırsatı bulduk.Ara sokaklarda Polonya'ya özgü restaurantlarda keşfettik.Zamanı olanlar ara sokaklardaki restaurantlara da baksın.
Son olarak Polonya parası Türk parasına karşı ne kadar dersek.Bizim paradan az biraz düşük bile,Türk Lirası'nı da verip zloty alabiliyorsunuz.Bizim buradan bile ucuz.
Para bozdurmak için de acele etmeyin.Ara sokaklardaki döviz büroları daha karlı.Hemen ilk gördüğünüzde bozdurmayın.
Harika bir geziydi. Iyiki gitmisiz.👍🏼Herkese öneririm🤗
YanıtlaSil