Karaköy
Karaköy eskiden beri hep işyerlerinin olduğu ,hatta bir sokağındaki genelev olmasından dolayı kötü şöhrete sahip bir semtti.
Şimdiyse popüler cafeler, lokantaların olduğu bir semt haline dönüştü.
Sokaklarında grafittilerin olduğu kaldırımlara masaların atılarak oturulduğu bazı etkinliklerin düzenlendiği popüler yerlerden oldu.
Bizde sonbaharın güzel güneşli bir gününde karaköy gezisi yapalım dedik.
Önce Galata Köprüsü'nden güzel İstanbul'u seyrederek ve yürüyerek fotoğraflar çektik.
Fotoğraf çekmek için İstanbul'un belli yerlerine rahatça görebildiğimiz doğru yerlerden biri Galata Köprüsü
.Ancak,Galata Köprüsü'nün üstü balıkçılar tarafından tam bir işgal altında. Daha öncede köprüden geçtim bu balıkçıların balık tuttuklarına şahit olmadım.Ama bu kadar çok balıkçı varsa balıkda tutuluyordur herhalde!Eminönüne tam varmadan köprünün ortalarından restaurantların olduğu kata inerek ,oturma alanlarının arkalarından dolaşarak köprünün diğer yakasına alttan geçtik.Hafta arası olmasına rağmen köprü kalabalıktı.Çoğuda bizim gibi fotoğraf çekiyordu.
Daha sonra ara sokaklardan kat otoparkının yanından ilerleyerek Karaköy ara sokaklarına doğru ilerledik.uzun bir süre ara sokakları keşfederek dolaştık.Karaköy'de cafeler çok var demiştim evet ara sokaklar çay kahve içilecek yerlerle dolu.
Bir yere oturalım dedik çay içecektik soralım dedik malum artık yeni nesil kahve içer oldu. Oturacağımız yere çay varmı dedik demleme çay yok ama bitki çayı,ıhlamur, kereviz saplı çay var dedi. Ya sabır deyip kalktık geleneksel çay dışında her şey vardı .
Sokakları dolaşırken Galata. simitçisi'nden kandil simidi alalım dolaşırken atıştırırız diye düşündük. Sonra ben evede aldım, abartmıyorum hayatımda yediğim en iyi kandil simidiydi.Kıyır kıyır ağızda dağılan nefis bir kandil simidi, tavsiye ederim.
Fransız Geçidi'nde ise değişik vintage dükkanlar var.Değişik bir sürü şey, eskilerden ilginizi çekecek eşyalar var gitmişken gezilebilir. Zaten cafelerden başka tasarım dükkanları sokaklarda aralara serpiştirilmiş.Tasarım olduğu için başka yerlerde bulunmayan,görülmemiş eşyalar var.
Sokak duvarlarıda değişik grafitilerle süslü,güzel fotolar çekilebilir.Karaköy sokaklarını dolaşa dolaşa Tophane'ye ulaşılıyor .Oralarıda nargilecilerle, cafelerle dolu.İsteyen gezisini Tophane'dede noktalayabilir.
En son artık bizde oturalım çayımızı kahvemizi içelim hemde dinlenelim diye bir cafeye oturduk.Fiyatlar fazla uçuk değildi, Çay-2 TL Kahve 9 TL
Biz Karaköy'den sonra tünele çıkan tramvaya bindik.Tramvayda nostaljik ve Taksim'e gitmek için çok doğru bir tercih.Tünelden Galatasaray Lisesi'ne doğru yürüdük .Bizim için her zaman yemek yemeyi tercih ettiğimiz yer Şampiyon Kokoreç'de gezimizi sonlandırdık.
Canım kandil simitlerinden istemedi değil valla mmhh:)
YanıtlaSil