SICAKLAR VE CORONA VİRÜS

Temmuz ayı itibariyle, sıcaklar bastırınca artık yaz tam anlamıyla geldi diyebiliriz. Yaz geldi ama ne yazık ki; Corona Virüs hala aramızda dolaşıyor ve bitmedi. Sadece sıcaklar başlayınca, insanlar sanki virüs etkisini kaybetmiş gibi davranmaya başladı. Her yer kalabalık, insanlar sokakta, piknikte, deniz kenarında , plajlar dolu ve sosyal mesafe kuralı uygulayan da çok azaldı. Covid-19 sebebiyle herkes üç ay evde kalınca çoğu kişiden duyduğum en sık kelime "sıkıldık" oluyordu. Havalar ısınınca da yazlık evi olanlar hemen açık havaya ve deniz kenarına koştular. Sonuçta da buralarda kurallar hiçe sayılmaya başlandı. 

Aslında bu durum endişe verici. Ancak sadece bizim ülkemizde değil, tüm dünyada insanlar uzun süre evde kaldığı için kendilerini sokaklara attılar. Hala kurallara uyan var ama yeterli değil. Sıcaklardan dolayı maske takmak çok zorlaştı. Evet çoğunluk haklı gerçekten de maske insanı terletiyor, alerji yapıyor, nefes almak maskeliyken bazıları için çok güç. Ancak bu hastalıkta, çok bulaşıcı ve en önemlisi de öldürücü! Bunları düşünerek maskeyi kuralına göre takmak gerekiyor. Ya da sosyal mesafeye dikkat etmek gerekiyor. Ancak görünen o ki kimse Covid-19un öldürücü olmasını çokta düşünmüyor. 

Bu arada Sağlık Bakanı halkı uyarmaya devam ediyor. Özellikle televizyon ve Twitterdan attığı twitlerle "Sosyal mesafe kuralını uygularsanız, tatilde kat kat iyi dinlenirsiniz" diyor. Ancak onu dinleyen var mı? Gördüğüm kadarıyla, pek yok!  :) Ayrıca açıklanan günlük Coronalı ve yoğun bakımda yatan hasta sayısı, hala binlerle açıklanıyor. Yasak olmasına rağmen kurallara uyulmadan yapılan düğünler, nişanlar, kız isteme merasimleri, asker uğurlamalarındaki kalabalıklar yüzünden hasta sayısı bir türlü sıfırlanmıyor. Böyle sorumsuzlar yüzünden, toplum olarak üç ay evde oturmanın hiç bir faydası olmadığını düşünmeye başlayanlar da çoğaldı. Hele de Anadolu'da bazı illerde karantina altına alınan bir çok apartman, mahalle, köy ve belde olduğu açıklandıkça, Corona Virüsün bitmeyeceğini düşünerek, ümitsizliğe kapılıyoruz.

Özellikle yazlık yerlerde, insanlarda bir rehavet hüküm sürüyor. Buralarda, herkes yan yana oturuyor. Herkes ağız ağza muhabbet ediyor. Denize tedbir almadan giriyor. Yazlık yerlerde insanların daha rahat olduğunu gözlemliyorum. Böyle bir rahatlık içinde olan insanlar yüzünden, yazlık yerlerde Corona Virüs yokmuşcasına bir hayat devam ediyor. Kaygılanmamak elde değil! Yetkililer, sadece maske takmak korumaz diyor. Ancak, yazlık yerlerde özellikle deniz kenarlarında maske takılmıyor. Maskesi olan da ya koluna takıyor ya da çenesine indiriyor. Durum biraz vahim!

Bulaşıcılığı çok yüksek olan bir pandemiyle karşı karşıya olduğumuzu unutmamalıyız. Bu hastalıkla yaşamanın süresi uzadıkça, insanlarda bir gevşeme olduğu bir gerçek! Yalnız bu virüsün de en küçük bir rehavette bulaşma riskinin çok yüksek olduğunu hatırlatmak isterim. Yaz ayı, sıcaklar, deniz, havuz ve yazlık evler derken, tedbirler bırakıldığı anda hasta olmak kaçınılmaz olabilir. Tehlike uzak gibi görünse de çok yakında olabilir. Aman dikkat!

Kişisel önlem almayı bırakmamalıyız. Maske, sosyal mesafe ve sık sık el yıkamaya devam...