CORONA'DAN SONRA BEYİN FIRTINASI!

 "Eğer hala kızıyorsan; kendin ile olan kavgan bitmemiş demektir." demiş, Şems!

Derin ve güzel bir cümle! İçinde bitiremediğin bir kavga, var mı gibi bir soruyu akla getiriyor. İnsanı kişisel olarak, düşünmeye sevk ediyor. Sonra cümleyi genele yayınca, insanın hep bir şeyler için dövüş ettiğini, çekişme yaşadığını, mücadele verdiğini anlamasını sağlıyor. Belki sonunda da kendini suçlayacak bir şey bulup, boşu boşuna kendi kendini yorduğunu idrak etmeyi başarıyor. 


İnsanlar günümüzde, zaman zaman kendi içine dönüyor. Psikolojik olarak sorunlarına çözüm üretmeye çalışıyor. Bu konular şimdilerde kişisel gelişim olarak adlandırılıyor. Bunlarla ilgili kitaplar çok popüler. Hatta sosyal medyada bir çok hesap her gün insanlara moral vermek için olumlu şeyler paylaşıyor. Videolar çekiyor ve bir Hint felsefesi olan yoga çok revaçta. Kişisel gelişim ile ilgili bu yayınlar, kişilere kavga etmek yerine içine dönmeyi teşvik ediyor. Kendinle baş başa kalmayı, düşünmeyi, hatta sessiz kalmayı veya kendisine yapılan yanlışları affetmeleri gerektiğini anlatıp, bunları savunuyor. 


Peki; dertleri, sorunları konuşmayıp, sessizliği seçince de insan kendine zarar vermiyor mu? Çoğunlukla dertlerini içine atanların daha sonraları, hasta oldukları da herkesçe biliniyor. Hatta her hastalığı bir sıkıntıya bağlayan veya vücutta ağrıyan bir yerle ilgili psikolojik yorumlar yapanlar da var. Mesela, kulakla olan bir sorun varsa, o kişinin bazı şeyleri duymak istemediğini söylüyorlar. Ya da bir kişi kabızlık yaşıyorsa, bir şeyleri bırakmak istemediği için böyledir deniyor. Yani hal böyle olunca, susmak da ilave sorunları beraberinde getiriyor!


Bence Şems yukarıda ki cümle ile susun diyor ama içinize de dert etmeyin diyor. Kafanızda da olmayacak, olmamış şeyleri kurmayı, bırakın diyor. Kızgınlık dert getirir diyor. İnsan kendi içinde kavga etmeye devam ederse, kafayı yer diyor.:))  Zaten karşıdaki sizi kızdırıyorsa  istediğine ulaşmıştır, sizi üzmüştür diyor. Kötüyü sevindirmeyin diye de ilave ediyor. :) Boş verin içten içe kavgayı,  kimin kimle bir sorunu varsa,  gidip konuşsun diyor.:))  Çünkü, Allah herkese ağız vermiş, içine dönüp susmak yerine, sorunu çözmek gerekir. Hayat zaten yeterince zor ve mücadeleyle geçiyor. Birisine için için kızmak yerine, konuşup "varsa" sorunu, çözmek en doğrusudur. 


Son olarak; kişiler arasındaki kavgalar, gelip geçicidir. İnsanın iç huzuru mutluluk getirir. Geçmiş yaralarını, geçmişte bırakmak gerekir. Bunlar zaman geçtikçe önemini yitirir. Önemli olan şimdi ne olduğudur. İnsanın kendi kendiyle olan savaşında ki amaç, bu dünyada iyiyi yakalamak için olmalıdır. İlaveten, güzel şeyler yaşamak, hoş anlarda kalmak ve yararlı işler yapmak için olmalıdır insanın mücadelesi!

Ne demiş atalarımız; dün tarih, yarın bilmece, bugün ise hediye...



 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAHYA EFENDİ TÜRBESİ'NİN GİZEMİ!

KRAKOW

SERGİ MEKANI- MEŞHER