DEPREM GERÇEĞİ

Ülkemiz deprem ülkesi!. Sık sık şiddeti az veya çok depremler her yerde oluyor. Depremin şiddetine bağlı olarak, bazılarında can kaybı olmuyor. Bazılarında ise ne yazık ki hem can hem de mal kaybı oluyor. 


Bilindiği üzere 1999 yılında yaşanan Gölcük depreminden sonra, büyük bir depremin İstanbul'da olacağı son 21 yıl içinde, zaman zaman konuşuldu. Bu depremin olacağı yine unutulmuşken, 30 Ekim 2020 tarihinde, İzmir'de öğleden sonra, "7" şiddetinde deprem oldu. Hem şiddeti, hem de süresi açısından, birçok kayıp yaşandı. Yıkılan binalar, enkaz altında kalanlar, onları kurtarmak için canla başla çalışan kurtarma ekipleri, deprem anına ait görüntüler hepimizi derinden yaraladı! Olanları seyrettikçe çoğu insanın geçmiş travmaları tekrar hortladı! Yıkılan binalardan çıkarılan insanları canlı canlı televizyonlardan, seyrederken hepimizin gözlerinden sicim gibi yaşlar aktı! :(


Anlayacağınız; İzmir depremi sonrası, herkes gibi benim de pek keyfim yok! Toplum olarak, canımız sıkkın ama beklenen, bir İstanbul depremi gerçeği de var!. Beklenen bu deprem, beklendikçe bizi rahatsız etmeye devam ediyor.

İzmir yaralarını sararken, beklenen İstanbul depremi için yeterli şeylerin yapılmadığını tekrar hatırlamaya başladık!  Yaşanan İzmir depreminin,  İstanbul depremi için bir ders olmasını söyleyenler çoğunlukta. Çünkü, olacak olan İstanbul depreminde, yapılan araştırmalara göre, en kötü senaryoya göre; 80 bin binanın yıkılacağını, 150 bin insanın öleceğini, bu sayının 500 bine çıkabileceğini söylüyor. Geriye kalan insanlarında barınma, beslenme ihtiyaçlarının uzun bir zaman, sürebileceğini gösteriyor. Ayrıca Marmara Denizinde tsunami tehlikesi olduğu da söylenenler arasında! 


Tabi ki bu söylenenler moralimizi daha da çok bozuyor. Bir yandan da bu söylenenler önlem almamızı sağlayacaktır. Yetkililer kendi üstlerine düşenleri yaparken, bireysel olarak da kendi güvenliğimizi sağlamamız gerekiyor. Bilinen ama hep yapmayı ertelediğimiz, bir kaç basit  ama hayat kurtaran önlemi, buradan yazmak istiyorum. 

1- Deprem çantası hazırlamak.
2- Evimizin depreme dayanıklılığını ölçtürmek.
3- Evin içinde dolapları sabitlemek.
4- Deprem anında, evin içinde nerede duracağımızı belirlemek.
5- Deprem sonrası, ailece nerede buluşulacağına karar vermek.


Bireysel olarak, yukarıda saydığım tedbirleri alabilirsek, olacak olan büyük İstanbul depremi için belki hazır olabiliriz. Belki, diyorum çünkü hepimiz insanız ve kötü olaylar karşısında hemen paniğe kapılabiliyoruz. Deprem de bir doğa olayı olduğu için bizim ona karşı durmamız biraz zor! Sanırım, herkes hayatında en az bir kere depremi yaşamıştır. Bu doğa olayı karşısında ne kadar çaresiz kalındığını da çoğunluk, biliyordur. Yine de bilinçli olmaya çalışarak önceden tedbir alınırsa, depremden en az hasarla çıkılacağını hatta belki hiç bir zarar görmeden çıkılacağını düşünüyorum. 



Son olarak deprem öldürmez, ihmal öldürür cümlesini hatırlatmak istiyorum. Bana bir şey olmaz diyerek umursamaz davranmayalım. Lütfen, önlem almayı ertelemeyelim.  Her tedbirimizi şimdiden, alalım. Az ya da çok depreme hazır olalım. ;) 











Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAHYA EFENDİ TÜRBESİ'NİN GİZEMİ!

KRAKOW

SOSYAL KELEBEK KİMDİR?