SADECE ÜŞÜTMEK

Son yıllarda insanın vücudunda bir yeri ağrıyorsa bu ağrıların psikolojik olma ihtimali de göz önünde tutuluyor. Sık sık ağrıyan bölgeler için stres kaynaklı olma ihtimali de dikkate alınıyor. Bir de büyük şehir hayatında her şeyi hızlı hızlı yapmak, her şeye yetişmek istemek ve sonucunda kendini ihmal etmenin de kronik ağrılara yol açtığı söyleniyor.

Ağrılar sık ve tekrarlıyorsa, insanın telaşlı halini bırakması ve durağan hale geçip yavaşlaması gerektiği söyleniyor. 

Gerçekten de düşününce, hep bir koşturma içinde olduğumuz görülebilir.

Büyük şehirde yaşamaktan, çok çabalamaktan, her şeye yetişmek istemekten, belki de kendini ihmal etmekten doktorun geçiremediği her şey psikolojiye bağlanıyor. Gerçi biz de duygusal varlıklarız. Belki de, duygularımızla başa çıkamayınca, bir gün belin tutuluyor yataktan kalkamıyorsun. Veya dizlerinde ağrıyla, bileğinde bir baskıyla uyanıyorsun. Bilinmez! Ancak  burada sipirütüel şeylere kafa yoranlar devreye giriyor.  Ve diyorlar ki; "Evren sana  biraz otur, yavaşla diyor." demeye başlıyorlar!

Ruhunu huzura kavuşturmaya çalışan, iç dünyasında kendisi ile barışık olmayı seçen ve düşünce biçiminde pozitifliği benimsemiş biriyseniz buna inanabilirsiniz. 

Bazı insanların duygularıyla bağlantılı olarak, psikolojik ağrılarının olduğunu, hatta bilimsel olarak da  bu tür ağrılara psikosomatik ağrılar dendiğini  duymuştum.

Beynimiz, pozitif duygular sonucunda seratonin veya dopamin gibi vücudumuzun iyi hissetmesini sağlayan, pozitif kimyasalları salgılamasını sağladığı için kendimizi iyi hissetmediğimiz zamanlarda zihinsel yorgunluk kendini vücudumuz yoluyla ifade edebilirmiş. Çoğu kronik ağrılar bu yolla vücudumuzda fiziksel olarak yansıyabilirmiş. Özellikle uzun süreli stres buna yol açabilirmiş. [1]

Aslında, stres denince, Türkiye'de -stres seviyesi yüksek bir ülkeyiz- her gün bir yerimiz ağrıyabilir. Sürekli gündemi değişen bir coğrafyadayız. Bundan başka, belki de sorumluluklarımız fazladır. Belki de fazla duygusal olmak benliğimize, ağır geliyordur.

Hassas ve duygusal insanlar için dünyamızın fazla hoşgörüsüz, ciddi, tehlikeli ve korkutucu olduğunu söyleyebilirim. Adaletin olmadığı, haksızlıkların kol gezdiği bir dünyada yaşıyoruz. Hayatta artık her şeyin mümkün olduğunu düşünürsek, bir yerlerimiz ağrıyorsa bunlar duygusal dengeyle de ilgili olabilir. Başta da dediğim gibi belki de biraz yavaşlamak, biraz durmak, iyi gelebilir.

Ya da bu kadar uzun uzun bilimsel açıklamalar komik geliyorsa, can sıkıyorsa ağrıyan yerler için atalarımızın basit çözümlerine de başvurulabilir. Ağrılar belki de üşütmeye de bağlı olabilir. Yani sadece üşütmüş bile olabilirsiniz. :))

Kaynak:

[1]  https://www.dbe.com.tr/tr/yetiskin-ve-aile/11/duygularinizla-baglantili-olan-7-agri-tipi/