YENİ BİR FIRTINA GELİYOR!

Dikkat dikkat, meteorolojiden yeni bir uyarı var.  3 aralık cuma günü İstanbul da yine lodos esecekmiş!!  Rüzgarın hızı 60-75 km/saat şeklinde beklendiğinden yaşanacak olumsuzluklara karşı İstanbulluların, dikkatli ve tedbirli olunması söylenmiş.

Korkacak bir durum yok deniyor! Hava durumuyla ilgili Twitterda bazı hesaplardan okuduğuma göre bunun, bir önce ki yaşanan fırtına gibi olmayacağı söyleniyor. 

Dualarım bu yönde ;)

Çünkü, pazartesi günü yaşadıklarımızı unutmak imkansız. Yine meteoroloji uyarmıştı fırtına olacak demişti ancak böyle bir rüzgar ben uzun zamandır görmemiştim. Zaten o fırtınadan sonra çıkan fatura yaşananların çok vahim olduğunu gösterdi. O gün rüzgar bazı bölgelerde 130 km/saat olarak esmiş. 

Gelen görüntüler de bunun doğruluğunu kanıtlıyordu çünkü o görüntüler hiç iç açıcı değildi. Uçan çatılar vardı ve korkuyla telefonlara çekilmişti.  Binalardan kopan betonlar havalarda uçuyordu ve yere düştüğünde zarar gören araçlar çoktu. Rüzgarın şiddetinden dolayı kökünden sökülen ağaçlar fazlaydı. Sağlam yapılmayan bazı kuleler devrilmişti.  Bir tane minare yan yatmıştı.  İnsanlar zarar görmüş ve yaralanmış hatta hayatını kaybedenler bile  vardı. Çatalca tarafında hareket halindeyken trafikte yan yatarak devrilen iki tır görüntüsünü görünce de şaşkınlıktan, yok artık daha neler olabilir dedim!

Ancak yaşananlar bitmemişti. İnsanlar yollarda rüzgarın şiddetinden yürüyemiyordu. Boğaz köprüsünden motor üstünde gidenler geçmekte zorlanmıştı. İki otobüs arasında köprüyü geçmeye çalışan kurye görüntüleri yürekleri burktu. Kocaman bir gemi karaya vurmuştu. Boğazdan gemi geçişleri yapılamıyordu. Fırtınadan dolayı, evlerin camlarından uğultuların yükseldiği adeta bir korku filmi gibi seslerin duyulduğu, sağlam çatıların bile ha uçtu uçacak diye tetikte beklendiği stresli bir gün yaşanıyordu.

Sonuçta yaşananlar bir doğal afetti ve okullar ertesi gün tatil ilan edildi. Rüzgarda yol alamayan kuryelerin  sağlığından endişe eden bazı şirketler servis vermeyi kesti. Ardından valilik moto kuryelerin trafiğe çıkmasını yasakladı. Denizde ki dalgaların iki üç metreyi  aştığı, sahil kesimlerinde dalgaların kenarlara vurmasından, adeta deniz taşmıştı. Yağmur da rüzgara eşlik edince tam anlamıyla o gün yaşananlar bir felaketti!!

O günü İstanbul zorlu bir şekilde atlattı.

Ne yazık ki; yıllar geçtikçe böyle olağan üstü doğa olaylarının çokça yaşanacağı biliniyor. Buna yol açan şeye küresel ısınma deniyor. Veya dünyanın dengesinin bozulması deniyor. Ne denirse densin ama o günkü fırtına  çok korkutucuydu. Temennim; gelecek olan lodos hafifçe essin, gerekli yağmurları getirsin ve mümkünse sessizce gitsin...

.