İSTANBUL'DA YAĞMUR!!!

1970-1980 yılları arasında televizyonda  ''Uzay Yolu''  (Star Trek) adında bir dizi yayınlanıyordu. Dizi derinden gelen bir ses tarafından, ''Kaptanın seyir defterinden'' diyerek o günün tarihini söyleyerek başlıyordu. Yazıma bende bu dizi filmden esinlenerek başlamak  istiyorum. :))))

2018 yılının Temmuz ayından bildiriyorum .;))) 

Sıcaklık 29 dereceyi gösteriyor. Derece bu kadar yüksek olmasına rağmen hava kapalı ama çok  nem var.  Hava hissedilir biçimde sıcak. Bu arada gökyüzünden  bu güne kadar duymadığım  şekilde sesler geliyor.  Belirtiler yağmurun yağacağını gösteriyor. Ara sıra gökyüzü çatırtıyı andıran sesler çıkartarak gürlüyor. Sonra duruluyor sanki için için kaynayan ama homurdanmayı andıran sesler çıkartmaya başlıyor. Gök gürlemesi bitiyor, uzun bir ara veriyor. Tamam herhalde tekrar gürlemez dediğimiz anda şiddetli bir ses ile gök gürlüyor , oturduğumuz yerde zıplıyoruz. Ve bizi zıplatan bu ses çok yüksek.

Biraz sonra fırtına çıkacak gibi hissediliyor. Şimşek çakıyor, yakınımıza yıldırım düşecekmiş gibi.  Yavaş yavaş simsiyah bulutlar ilerleyerek her yeri kaplamaya başlıyor.  Her yer bu yüzden karanlık olmaya başlıyor.  Yüksek bir yerden uzaklara bakıldığında, sis gibi yağmurun yaklaştığı görülüyor. Ve beklenen sonuç gerçekleşiyor; beş dakika içinde yağmur yağmaya başlıyor.

Sanki gök delinmiş gibi bir yağmur başlıyor. Sokaklardan dere gibi çamurlu yağmur suyu akıyor. Bir tek kişi bile yolda yürüyemiyor. Herkes bulduğu bir saçak altında yağmurun dinmesini bekliyor. Apartmanların oluklarından şelale gibi yağmur suyu caddelere akıyor. Yağmur yağarken gök gürültüsü de devam ediyor. Gök gürültüsünden çıkan sesten ötürü gözlerimiz fal taşı gibi açılıyor. Şaşırmış bir şekilde pencereden yağmuru izliyoruz.

Bu şekilde yağış  en fazla on beş dakika sürüyor ve tekrar güneş açıyor. Şanslıysak gökkuşağı bile çıkıyor. Biraz önce o yağmur yağmamış, gök gürlememiş gibi bir hava oluyor.

İstanbul'da bu şekilde yağış hele de temmuzun ortasında pekte normal bir yağış şekli değil.

Uzmanlar, bu yağışları küresel ısınmaya bağlı yağışlar olduğunu söylüyorlar.  Küresel ısınma hep duyduğumuz bir laf.  Küresel ısınma dedikleri şey nedir diye bir soru geliyor hemen aklımıza. :)))))

Küresel Isınma Nedir ? : 

Küresel ısınma, başlıca atmosfere salınan gazların neden olduğu düşünülen sera etkisinin sonucunda, Dünya üzerinde yıl boyunca kara, deniz ve havada ölçülen ortalama sıcaklıklarda görülen artışa verilen isimdir. [1]

Küresel ısınmaya bağlı olarak dünyada sadece şiddetli yağışlar olmuyor. Küresel ısınmanın daha başka sonuçları da bulunuyor.

Küresel Isınmanın Sonuçları :

Küresel ısınma iklim değişikliklerine sebep olarak, şiddetli kasırgalar ve sellere neden olurken, uzun süreli kuraklıklar ile de çölleşmelere neden olmaktadır.

Kutuplardaki buzulların erimesi kıyı kesimlerin tamamen sular altında kalmasına sebep olacaktır. Bu da dünyadaki yaşanabilir alanı daraltacaktır.

Karlı dağlardaki ısı değişimleri nedeniyle sık sık çığlar oluşacak ve çevresindeki yerleşim yerlerine tehlikeye sokacak.

Su kaynaklarının hızla tükenmesi sonucu susuzluk baş gösterecek.

Sıcaklık artışları kuraklık, çölleşme ve orman yangınlarına neden olmaktadır.[2]

Küresel ısınmanın sonuçlarını okuduğumuzda başta anlattığım yağmurun, gerçek  bir yaz yağmuru olmadığı anlaşılıyor. Tabi ki  küresel ısınmaya karşı insanlar da  kendilerince tedbir almalıdır. Fakat esasen ülkeler bazında önlem alınması gerekiyor.

Küresel ısınmaya karşı bir çok yerde alınacak en basit önlemin ormanların artırılması ve korunması olduğu söyleniyor. Fakat yaşadığımız ülkeye baktığımızda ormanların çoğaltılması pek de önemsenmiyor. Hatta daha fazla beton, bina,yol, köprü  yapmak için, var olan ormanların kesildiğini görüyoruz. :((

Bunun için sadece bizlerin aldığı önlemler yeterli değil. İnsanların evlerinde  bulaşık makinesini doluyken çalıştırmak gibi küçük bir hassasiyet gösterildiğinde büyük bir adım olabilir.  Bu sırada ülkeler bazında  önlemler alınabilir,çözümler üretebilir. Eğer bu konuda tedbir alınmazsa daha büyük felaketlerin dünyamızı beklediğini sivil toplum kuruluşları ve çevreyi koruyan kuruluşlar her türlü yayın organlarında anlatıyorlar. 

Sonuç olarak dünyamıza sahip çıkmalıyız. Bizler de elimizden gelen önlemi almalıyız. Umursamaz davranmamalıyız. Birimizin atacağı küçük bir adım aynı eylemi bir çok kişi yaptığında dev bir adıma dönüşebilir.

Çocuklarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakmak için hala geç kalmış değiliz. :)))

Kaynaklar:

[1] Vikipedi

[2] https://www.sabah.com.tr/egitim/2017/01/19/kuresel-isinma-nedir-kuresel-isinmanin-nedenleri-ve-sonuclari-nelerdir