MUTLULUK
Mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?
Nazım Hikmet, ressam Abidin Dino'ya bir şiirle bu soruyu sormuş. Bir çok kişinin mutsuz olduğunda bu cümle aklına gelir. İnsanlar birbirlerine mutluluğun resmini çizebilir misin diyerek o mutsuzluk anının kasvetini dağıtmaya çabalar.
Mutluluk; bütün özlemlere , bütün isteklere bir biçimde ve sürekli olarak erişmekten duyulan kıvanç durumu ya da bir isteği özlemi yerine geldiğinde duyumsanan sevinç olarak tanımlanmış.
Mutluluk yukarıdaki gibi tanımlanmış ama bazıları da mutluluğu, yaşadığı küçük bir an veya çok kısa bir süre olarak tanımlar. Bazı insanlar içinse belki de mutluluk çocuğunun her istediğini yapabilmektir. Bazılarına göre de mutluluk istediği yiyeceği sağlıkla yemek olarak tanımlanır. Bazıları içinse çok paraya sahip olmaktır . Huzur içinde uyumaktır belki de.
Aslında herkese göre mutluluğun tarifi değişir.
Genellikle de istediği bir şey olmadığında, mutsuz olur insanoğlu. Beklediği bir şey istediği gibi gelişmezse mutlu olamaz. Yaradan da herkese eşit dağıtmaz mutluluğu. Beklentilere göre insanlar her an mutsuz olabilir, her an da mutlu olabilir. Hayatın ne getireceğini bilemeyiz!
İnsanlar da birbirlerini de her zaman mutlu edemez. Herkesi mutlu etmeye uğraşmakta kişinin kendisine mutsuzluk getirebilir.
İnsan hayatı gelişine yaşayabilirse , karşısına çıkan sorunları fazla dert etmezse mutlu olabilir belki de. Bu şekilde yaşayanlar da yok değil. Böyle yaşayanları, diğer insanlar ''bu da amma geniş,hiç bir şeyi dert etmiyor'' diyerek tanımlarlar. Geniş insanlar için sorunları dert etmediklerinden mutlu olduklarını söylerler. Ya da bu insanlar şimdi konuştuklarını biraz sonra unuttukları için belki de sorunları yokmuş gibi yaşarlar.
Bazıları da dertleri, sorunları içine atar, kimseyle paylaşmaz. En kötüsü de bence budur. Sorunları konuşmayıp içinde biriktirmek o insana zarar verir. Dertler paylaşıldıkça azalır ve çözümleri bulunur.
Bazıları da derdini ya da kendisini rahatsız eden konuyu karşısındakiyle tartışır. Sorununu içinde tutmadığı ve tartıştığı için rahatladığını söyler. Tartışma sonucunda ortak bir karara varılırsa o kişiler mutlu olabilirler.
Hayatta her istediğine ulaşmanın bir formülü olmadığı gibi mutluluğun da bence bir formülü yoktur. Ömrümüzü matematik formülü çözer gibi yaşayarak sorunları halledemeyiz. Zaman zaman mutsuzluklar yaşayarak, hayatımıza devam etmeliyiz. Sıkıntılar ve mutsuzluklar karşısında sabır göstererek sonunda mutluluğa ulaşabiliriz.
Sonuç olarak; karşılaşılan bütün mutsuzluklardan hemen yılıp , kaçmayan, sabretmesini bilen kimselerin işleri sonunda başarıya ulaşır ve mutlu olurlar. :))
Yorumlar
Yorum Gönder