BİR YILDA DEĞİŞENLER

Mart ayı itibariyle, Covid-19 virüsünün, ülkemizde görülmesinin  üstünden tam bir(1) yıl geçti. Bu bir yılda acaba neler değişti? :)

Geriye dönüp bakıldığında, ülkemizde, bu virüsten korunmak için yetkililer kısıtlamalara devam ediyor.  Öncelikle maske, mesafe, hijyene uyulması konusunda sürekli duyurular yapılıyor. Sokağa çıkarken maske takmak zorunlu, çoğu insan hala evden çalışıyor. Okullar kademeli olarak açıldı. Herkesin kişisel önlemini alması konusunda insanlar "bilinçlendi "sanıyorum. ;) Ancak hasta olanlar, hayatını kaybedenler hala var. Hatta virüsün bulaşma ve hasta etme konusunda ki hızında hiç bir şey kaybetmediğini görüyoruz.

Sadece bildiğimiz, virüs bir çok kez mutasyona uğrayarak değişti.  Dünyada, değişik isimler altında, başka başka varyasyonları tespit edildi. Bunlardan, İngiltere,Güney Afrika, Brezilya mutasyonları, bildiklerimiz arasında. Hepsi de birbirinden farklı belirtiler gösteriyor ve hastalığın seyri ile değişiklikler gösteriyor. Bilim insanları da virüsü yok etmek için uğraşlarına devam ediyorlar.

Bu arada sevindirici gelişmeler de oluyor.:) Bu geçen zamanda, yapılan çalışmalar sonucunu verdi. Covid-19 a karşı aşı bulundu. Çin, Amerika, Almanya, Rusya, İngiltere aşıyı bulan ülkeler arasında. Aşıyı, kimi ülke tek doz, kimisi de iki doz olmak üzere üretti. Bu arada  söylemeden geçemeyeceğim, Türkiye'de de korona virüs için aşı çalışmaları devam ediyor. Yakın zamanda milli aşımız da üretilecek. :))

Covid-19 aşısı bulununca, kendi halkını aşılamak isteyen ülkeler, hemen siparişleri vermeye başladılar. Bunların arasında bizim ülkemizde elbette vardı. Türkiye, Çin'den aşı ithal etti. Aşılamaya öncelikle sağlık çalışanlarından başlandı.Daha sonra da yaşlılar aşılandı. Şu ana kadar ülkemizde aşılanan sayısı 4 milyonu geçti. :)

Aşı bulundu ve insanlar aşı olmaya başladı ancak bu Covid-19 bilindiği gibi, illet bir virüs. Öyle ki aşı olunsa bile Covid-19'a yakalanılabiliyor. Şimdiye kadar gördüğümüz kadarıyla, aşılı kişiler Covid-19'a yakalanıyor ama hastalığı hafif geçiriyorlar. :(  Yani tedbiri elden bırakmamak gerekiyor.

Bu arada Ocak 2021 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü, bu virüsü araştırmak için bir heyeti Çin'e gönderdi. DSÖ yetkilileri virüsün çıkış noktası olarak bilinen Wuhan'da ki Balık Pazarında incelemelerde bulundular. Bilindiği üzere, bu virüsün balık pazarında ki yarasadan, insana geçtiği tahmin ediliyordu. Yetkililer Çin'de dört hafta geçirdiler. [1]  Fakat yapılan incelemeler sonucu, virüsün  hayvanlardan insana nasıl geçtiği sorusuna yanıt bulamadılar. Ayrıca DSÖ ekibinin başkanı, korona virüsün "laboratuvar üretimi" olduğu tezinin ise son derece olasılık dışı olduğunu belirtti. [2]
                                             

Bu bir yılda değil ama virüs ortaya çıktığından beri dünyada, Covid-19'a yakalanan kişisayısı 117 milyonu geçti. 2,6 milyon insan ise hayatını kaybetti. Türkiye de ise bu bir yıl içinde, vaka sayısı 2,79 milyon kişi, hayatını kaybeden sayısı ise 29.094 kişi. İyileşen kişi sayısı ise 2,63 milyon kişi oldu. [Vikipedi]

Ayriyeten, pandemi süresi boyunca insanların psikolojileri de bozulmaya başladı. Başta kaygı bozukluğu, uyku problemleri, yeme bozuklukları, takıntılı düşünceler ve çaresizlik hissi derken bu virüs, herkesin yaşam kalitesini düşürdü. Kısıtlamalar yüzünden sokağa çıkma yasaklarıyla aile içi şiddetin çoğaldığı haberleri yazıldı. Sosyal medyada ki Covid-19 haberleri yüzünden bu virüs, insanlarda stres, korku ve kaygı ile değişik fobilerin gelişmesine sebep oldu. Bunun sonucunda da herkes herkesten şüphe duyar oldu. En ufak bir hapşırma veya öksürme karşısında, tedirgin olma hali gelişti. İstisnasız tüm insanlar bilinmeyen bir virüs ile savaşırken akıl sağlığını kaybetme yolunda ilerledi. 

Covid-19 virüsü ayrıca sosyalleşmeyi de bitirdi. Bu virüs havadan, nefes yoluyla bulaştığı için sarılma, öpüşme, karşılıklı oturup konuşma gibi ikili ilişkilerin de çok tehlikeli olduğu, asla yapılmaması gerektiği, sürekli duyuruldu. Sosyalleşme ortamları da uzun süre kapatılınca, herkes insan yüzüne hasret kaldı. :)

Anlaşıldığı üzere Covid-19 virüsü insanları yalnızlaştırdı. Bazı kişiler yakınlarını kaybetti. Çoğu kişi bu virüse yakalandı. Ağrılı ve acılı süreçler geçirdi. Tüm dünya, bu virüs karşısında ne yapacağını şaşırdı. İleriki günlerde insanlığı nelerin beklediğini de tam olarak bilemiyoruz. Çünkü önümüzdeki yıllar için de hiç iç açıcı şeyler söylenmiyor! Şimdilik bildiğimiz; bağışıklığımızı sağlam tutup, bu illet virüse yakalanmamak. 

Bu yüzden maskenizi mutlaka takın, başkalarıyla mesafenizi koruyun ve kişisel hijyeninize çok önem verin...






Kaynaklar:

[1]  https://www.dw.com/tr/%C3%A7in-ilk-koronavir%C3%BCs-vakalar%C4%B1na-dair-verileri-ds%C3%B6ye-vermedi/a-56559864

[2]  https://www.dw.com/tr/ds%C3%B6-koronavir%C3%BCs%C3%BCn-kayna%C4%9F%C4%B1n%C4%B1-bulamad%C4%B1/a-56510469


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAHYA EFENDİ TÜRBESİ'NİN GİZEMİ!

KRAKOW

SERGİ MEKANI- MEŞHER