DOĞUM GÜNÜ

Bazı günler canım sıkkın uyanırım.  İçimde bir huzursuzluk, bir ağlama isteği, kafa dağınıklığı, her şeyden hemen darlanma gibi karma karışık duygular içinde gezinirim.  Bir de üstüne başım, kolum ne biliyim, vücudumda ufak da olsa bir ağrı olursa, vay halime!  Kendimi hasta hissederim. Bir müddet moralim bozuk gezerim. Çok geçmeden, gün ortasına doğru, neden böyle olduğumu anlarım.  Bugün de öyle oldu.  Sabahtan beri pek keyfim yoktu. Canım bir şey yapmak istemiyordu. Başım hafif hafif ağrıyor, sanki hasta gibiydim. Sonra bir fotoğraf gördüm ve keyifsizliğimin sebebini hatırladım.  Bugün yakın zamanda kaybettiğim kız kardeşimin doğum günüydü.  :(  



Aslında giden, çoktan gitti. Kabul edeli de çok oldu. Hatta kendi kendime onun yokluğunu, zaman zaman hatırlatırım bile. Ancak özel günler olunca, insan daha çok hassaslaşıyor. 

Bilmeyenler için, kız kardeşim; dört yıl önce,beklenmedik bir anda, kendi kendinin canına kıydı. :( Biz, ailece artık onun ölüm yıllarını saymaya başladık. Ne doğum günü kutlaması? :((((  Zaman, her şey gibi günün kutlanmasını da değiştiriyor. Benim yapacağım artık hiç bir şey yok, biliyorum.  Bunu bilmek, can sıkıntısına çare olmuyor. Ancak ne yazık ki, giden de öyle kolay unutulmuyor. Ne kadar ona kızsam da, bir şey değişmiyor.  Kader deyip, olanı kabul etmek de yaraya merhem olmuyor. Her daim ona yaptığıyla ilgili, öfke duyacağım. Canım onu hatırlayınca sıkılacak.  Fakat yaptığını da haklı bulmayacağım. Hep söylediğim gibi; bence hiç bir olay, hiç bir kimse, kendi hayatına son vermek için haklı bir sebep değil. Ancak hala merak ettiğim, ne yazık ki cevapsız sorular var. Hep neden diyorum.

Neden yaptın? Neden gittin? Neden, neden, neden... 

Bu sorular hep sorulacak. Şahsen bunlara dda hiç bir zaman bir cevap bulamayacağım. Bilen varsa, bunları cevaplar ama ben bilmiyorum!  

                              

Bildiğim; yıllar geçse de onu hatırladığımda içimde bir yerler cız edecek. Hatıralar ve yaşanmışlıklar hiç aklımdan silinmeyecek.  Ancak üzüntümün zaman zaman alevleneceği de besbelli. Çünkü içimde küllendiğini düşündüğüm acı, onun bir fotoğrafını gördüğümde, tekrar ortaya çıkacak. Ona ait bir gün, bir resim gördüğümde kalbimde ki mum tekrar yanmaya başlayacak, biliyorum! Hayatım boyunca onu hatırladığımda bu hep olacak. Sanki her şey kötü gidiyor gibi düşüneceğim. Kötü giden bir şey olmasa da! Canım ağlamak isteyecek. Belki ağlayacağım, belki de sadece kederleneceğim ve onun artık aramızda olmadığı gerçeği de hiç değişmeyecek.

Her yıl o aramızda olmasa da elbette, kız kardeşimin doğum günü hep aklıma gelecek. 10 Mart pasta üfleyerek coşku ile değilde, bundan sonra mezarına gidip dua okuyarak geçecek.

Doğum günün kutlu olsun, Hülyam! 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAHYA EFENDİ TÜRBESİ'NİN GİZEMİ!

KRAKOW

SOSYAL KELEBEK KİMDİR?