YENİ BİR YIL İÇİN HEYECANLI MIYIZ?

2021 biterken, içimizde yeni bir yıla girmek için heves var mı?

Kendi kendime son zamanlarda sorduğum bir soru bu, yeni bir yıla girmek için istekli miyiz?

365 gün, evet tamı tamına 365 gün geçti. Diğer bir deyimle, koca bir yıl geçti. Bu yılı da 2019 ve 2020 gibi, bir virüsle uğraşarak, geride bırakıyoruz. 2021 yılı da, diğer iki yıl gibi, -benzetme doğru olacak sanki- içimizden geçti. ;) Aralık ayında olduğumuzu, yılın bitiyor olmasını ancak durup düşününce anlıyoruz. 



Yeni bir yılın geldiğini, 31 Aralık gecesi bir kutlama yapıldığını ancak internette gezinirken yabancılara bakınca hatırlıyoruz. Sanki onlar bu konuda bizlerden farklı olarak coşkulular gibi görünüyorlar. En azından her sokak, her cadde ışıl ışıl, seviniyorlar gibi yeni bir yıl için. Mağazalar, vitrinler süslenmiş, yeni yıl süslerini dükkanlarda bolca görmek mümkün. İki yıllık bir pandemi sürecinden sonra heyecanlılar gibi! Belki de bizlerden farklı olarak, gelecek kaygısı yaşamadıklarındandır, yeni yıla girme sevinçleri.  Bilinmez.;/ 

Belki de onlar için 24 Aralık tarihi, dini bayramları olduğundan, mutlu görünüyorlar. Bilemiyorum!!

Bizim ülkemizde ise şimdilerde, sokaklarda veya vitrinlerde ışıltı görmek zor. Yeni bir yıl için insanımızda heyecan veya coşku ise yok diyebiliriz. Belirsizlik almış başını gidiyor.

Dünya ile birlikte Covid-19 mücadelesi insanları, psikolojik olarak çökertmiş gibi görünüyor. Buna ek olarak ülkemizde yaşanan ekonomik zorluklardan dolayı, yeni bir yılın geliyor olması, kimseyi heyecanlandırmıyor. Herkes hayattan bıkmış, yorgun gibi görünüyor. Son iki yıl, ne yeni yıl geliyor diye mutlu olmak, ne yılbaşı süslemeleri yapmak için istek, ne eğlence düşünmek, ne plan program yapmak gibi şeyler pek de düşünülmüyor Bu yıl ilaveten doların yükselmesi, paramızın değersizleşmesi, her gün zamlanan ürünleri takip etmek, sanırım herkesi daha da kızgın yaptı. Çoğunluk öfkeli, saldırgan, en ufak bir tartışma kavga ile sonlanıyor.



Corona bir türlü bitmiyor. Virüs, durmadan mutasyona uğrayarak, insanlara bulaşmaya hatta öldürmeye, devam ediyor.

Bilim insanları ise, boş durmayarak, virüsü çözmek için çalışıyorlar. Biz ah vah ederken onlar büyük özveriyle, bu virüse karşı aşılar üretip, ilaçlar üzerinde deneyler yapıyorlar. Bizler de korunmak için bu aşılardan olduk. Aşı olanlar çoğunlukta ama aşı olanlar kadar aşı olmayanlar da var. Tüm dünyada  aşı karşıtlığı da bütün hızıyla sürüyor. Tabi bu arada kafalarda karışmadı değil! İki aşı olanlar korunacak denmişti. Şimdi üçüncü aşı hatta dördüncü aşının da gerektiği söyleniyor. Bunlar da canımızı sıkan konular arasında. Her taraftan sesler yükselmeye devam ediyor. Durmadan aşı mı olacağız diyenler de yok değil!!

Bir yandan Covid-19 ve mutasyon haberleri azalmıyor. Bir yandan ekonomik kriz sürüyor. Siyaset yapan politikacılar, kavga ediyorlar. Sokakta vatandaş pahalılıktan şikayet ediyor. Ekmek kuyrukları iletişim kanallarından, gösteriliyor. Her şeye zam gelirken, maaşlar aynı kalıyor. Faturalar durmadan geliyor. Ödemeleri ayarlamak gerekiyor. Bir yandan bağışıklığımızı artırmak için hangi yiyecekleri yemek gerek onlar anlatılıyor. Bu ürünlerin fiyatları artmaya devam ediyor. Marketlerde bazı malların rafları boşalıyor. Stokçuluk yapanlar lanetleniyor. :( 

İşveren çalışanları sömürmeye devam ediyor, işini kaybetme korkusu yaşayanlar sıkılıyor. Evlerde tartışmalar yaşanıyor. Kadın cinayetleri önlenemiyor. Hayvana, çocuğa eziyet bitmiyor. Taciz tecavüz haberleri her gün yayınlanıyor. :(

Bu arada da yeni bir yıl geliyor!! ;)

Kötü gelişmeler her geçen gün artarken, yeni bir  yıl için heves mi kalıyor? 

Sizi bilmem ama ben iflah olmaz bir iyimserim.;)  En iyisi, haberler nasıl olursa olsun, bizim havamız güzel olsun diyerek,  devam etmeliyiz. Galiba, her şeye rağmen  gelecekten ümidi kesmeden güzel günlere doğru yürümenin hayalini kurmak, en iyisi...











Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAHYA EFENDİ TÜRBESİ'NİN GİZEMİ!

KRAKOW

SERGİ MEKANI- MEŞHER