2020'DE TÜRKİYE

   Bu sefer de 2020 yılının kapanış raporunu çıkartarak, başka bir deyişle 2020 yılının bir " Z Raporu "nu alarak, bu yıl yaşananları sıfırlayabilirim diye düşündüm. Kısa kısa her ay neler olduysa özetleyerek bütün yılı hatırlatıcı bir yazı yazmaya çalıştım. Gerçi herkes bu yılı unutmak istiyor ama "geçmişten ders almak gerekir", diye güzel bir cümle var. Bu yüzden geçmişe takılı kalmadan, 2020 de yaşadıklarımızın üstünden geçelim.


OCAK / 2020 - Güle oynaya, yeni bir yıla girdik ve bir yaş daha yaşlandık diye sevindik. Bazılarımız, dileklerimizi, beklentilerimizi bir yerlere yazdı. Kendimize hedefler koyduk. Şunları şunları yapacağız, bunları bunları yapmayacağız dedik. Umutluyduk 2020 yılından!

Ancak Corona'nın ayak sesleri gelmeye başlamıştı. Çin'in Wuhan kentinde bir virüsün ortaya çıktığı, insanları hasta ettiği söyleniyordu. Ancak, bazıları bu virüsün Türkleri hasta etmeyeceğini ve bu virüsün bildiğimiz grip virüsü olduğunu açıklayınca, bunlara inanmayı seçtik. Bu arada 11 Ocakta Silivri açıklarında 4,9 şiddetinde deprem oldu. Olacak dedikleri, büyük İstanbul depremini hatırladık. Sarsıldık... Evdeki dolapları duvara sabitledik. Kalbimiz pır pır attı ama çabuk atlattık. ;))  Televizyonda programlara katılan deprem profesörlerini dinledik. Hemen arkasından 24 Ocakta, Elazığ da 6,8 şiddetinde deprem oldu. 41 kişi öldü. Bunu da beklemiyorduk! Sosyal medyada herkes üzüntüsünü belirten yazılar yazdı, paylaşımlar yaptı. 

ŞUBAT / 2020 - Sırayla felaketler olmaya devam ediyordu. Aybaşında, 4-5 Şubat'ta Van'da çığ düştü. 42 kişi öldü. Vah vah ettik. Sosyal medya karartıldı. Herkes üzüntüsünü belirten yazılar paylaştı. Bu haber çok tazeyken, 5 Şubatta Sabiha Gökçen Havalimanı'nda İzmir-İstanbul seferini yapan yolcu uçağı pistten çıktı. 179 kişi yaralandı, 3 kişi hayatını kaybetti. :( 2020 yılı nefes aldırmıyordu! 23 Şubat'ta İran'da da 5,8 ve 5,9 şiddetinde deprem oldu. İran'da 75 kişi yaralandı. Van'da 10 kişi hayatını kaybetti. 50 kişi yaralandı. Hemen arkasından 27 Şubat'ta Suriye'de, 33 Türk askeri şehit oldu. 32 asker yaralandı. Mahvolduk! Tüm Türkiye yasa boğuldu.:(( Arkasından, 28 Şubat'ta Türkiye AB'ye gitmek isteyen mültecilere sınırlarını açtı.


MART / 2020 - Televizyonlarda mültecilerin, sınıra gidişlerini, oradaki mücadelelerini canlı canlı izledik. Çok üzüldük. Elimizden bir şey gelmedi. Bunun üstüne, 1 Mart'ta Türkiye, Suriye'ye Bahar Kalkanı operasyonunu başlattı. Bunlar yaşanırken, beklenen oldu ve 11 Mart'ta, Sağlık Bakanlığı Türkiye'de ilk Covid-19 vakasına  rastlandığını açıkladı. 12 Mart'ta İlköğretim ve ortaöğretim 16 Mart itibariyle bir hafta, üniversiteler üç hafta tatil edildi. Hastalık ciddiyet kazanmaya başlamıştı. Herkes tedirgindi. Neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. 17 Mart'ta Covid-19 hastalığından ilk ölüm  gerçekleşince herkes hastalığı ciddiye almaya başladı. AVMlerde dükkanlar, çarşılarda esnaf, dükkanlarını kapatmaya başladı. İnsanlar büyük panik içindeydi. Virüs özellikle kronik rahatsızlığı olan 65 yaş üstünü ölüme kadar götürüyordu. 21 Mart'ta 65 yaşa sokağa çıkma yasağı ilan edildi. 25 Mart'ta tüm eğitim kurumlarında eğitime 30 Nisan'a kadar ara verildi. 

NİSAN / 2020 - Virüs gençleri hasta etmiyor deniyordu. Gençler sokaklarda pervasızca dolaşmaya başlayınca 3 Nisan'da 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı geldi. Çünkü gençler hasta olmuyordu ama hastalığı bulaştırıyordu. İnsanlar korkuyor ve kimse sokağa çıkmıyordu. İstanbul bir ölü şehir olmuştu. Bunun üstüne 10 Nisan'da 31 ilde hafta sonu sokağa çıkma yasağı geldi. Yasağın uygulanacağını duyan herkes marketlere koştu. Kimsenin Corona'yı düşündüğü yoktu. Fırınlarda üst üste alış verişler yapıldı. Dükkanların önünde kuyruk oldu. Kavgalar çıktı. Millet alışveriş yapacağım derken birbirini ezdi. Tam bir kaostu.

23 Nisan 2020 TBMM'nin açılışının 100. yıl dönümü, balkonlardan okunan İstiklal Marşı ile kutlanmak zorunda kaldı. Çünkü Covid-19 kalabalıklarla bulaşıyordu. Buruk bir kutlama oldu.  :(( 23 Nisan ile birleştirilen hafta sonu dört gün sokağa çıkma yasağı uygulandı.



MAYIS / 2020 - Mayıs ayı boyunca da her hafta sonu sokağa çıkma yasağı devam etti 19 Mayıs ile hafta sonu birleştirildi ve dört gün sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Yine 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı Covid-19 gölgesinde, balkonlardan okunan İstiklal Marşıyla kutlandı.

Bu arada ülkede, her gün televizyonlardan açıklanan Covid-19 hasta sayısı ile tedirginlik artmaya devam etti. Bunun yanı sıra sorumsuz insanlar, tedbirlere uymayanlar da çoktu. Buna rağmen hasta sayısında düşüşler olmaya başladı. Düşüşü duyan herkes sıkılmayı bahane ederek, dışarıda dolaşmaya başladı. Hafta sonu evde oturanlar yasak bitince kendini sokağa attı. Gece yasağın bittiği saat olan 00:00'ı bir geçtiğinde meydanlarda yürüyüşe çıkan insanlarla doldu.

Bu arada Ramazan ayı idi. Millet orucunu tuttu ama teravih kılmak için camilere gidemedi. Çünkü Covid-19 tedbirleri kapsamında camiler ibadete kapatıldı. Herkes namazını evde kıldı. 24 Mayıs - 26 Mayıs arası Ramazan Bayramıydı. Ancak kimsenin bayram tebriğine gitmemesi konusunda yetkililer, duyurular yaptı. Bu duyuruyu dinleyen kadar ihlal eden de vardı. Dükkanların kapalı olmasından dolayı ekonomik daralmalar olunca kısıtlamalar kaldırılacak, yeni normal düzen gelecek denmeye başlandı.



HAZİRAN / 2020 -  Gerçekten de 1 Haziran itibariyle normalleşmeye geçileceği açıklandı.  Yalnız, insanımız normalleşmeyi çok yanlış anladı. Normalleşme ile beraber seyahate çıkanlar çoğaldı. Sahil kesimlerine ve yazlıklara yolculuğa çıkanlar, şehrin çıkışında trafiği kilitledi. İnsanlarda kısıtlama sonrası gevşeme emareleri görülmeye başladı. AVMler açılmaya başladı. Açılan AVM'lerin kapısında insanlar kuyruk oldular. Unutulan deprem kendini tekrar hatırlattı. 14 haziran'da Bingöl'de 5.7 ölçeğinde bir deprem oldu. Bir can kaybı oldu.

TEMMUZ / 2020 - Yaz sıcakları bastırdı. Yazlık yerler doldu taştı. Denizden Corona bulaşır mı soruları televizyonlardan cevaplandı. Sahil kesiminde kısıtlamalara uymayanlar çoğaldı. Bir yandan Covid-19 dan hastalanan ve hayatını kaybedenler açıklanmaya devam ediyordu. İnsanlar maske takmadan sokağa çıkmamaya devam etti. Ancak Covid-19 bitmiyordu. Dünyada ve ülkemizde aşı çalışmalarından çok bahsedilmeye başlandı. Yazlık yerlerden deniz kenarlarından görüntüler gelmeye devam etti. Denize girenler, bir arada dans edenler çoğalmıştı. Güney sahillerine, turistler gelmeye başladı. Felaketler tam bitti deyince, yenisi oluyordu! 3 Temmuz'da Sakarya'da bir havai fişek fabrikasında patlama oldu. 6 işçi vefat ederken 114 işçi yaralandı. 6 Temmuz'da Çanakkale'de 450 hektar orman yandı.


AĞUSTOS / 2020 - Yaz sıcakları tüm şiddetiyle ortalığı ısıtmaya devam ediyordu. Covid-19 virüsüne bir çare bulunamıyordu. Sahil kesimlerinde sanki böyle bir virüs yokmuşcasına insanlar yazın tadını çıkartmaya devam ediyorlardı. Aslında Covid-19'dan hasta olanlar ve hayatını kaybedenler hala vardı. Her yer sıcaktı ama küresel ısınmada devam ediyordu. Ağustos sıcağında sel gerçekleşti. 23 Ağustos'ta Giresun'un yedi ilçesinde sel ve heyelan felaketi yaşandı.6 kişi öldü. 

EYLÜL / 2020 -  Bu arada yüz yüze eğitim, 1. sınıf ve okul öncesi eğitimi kapsayacak şekilde kademeli olarak başlatıldı.  Covid-19 hasta sayısında bir değişiklik yoktu. Sokağa maskesiz çıkanlara tepki gösteriliyordu. Üstüne, 24 Eylül de Tekirdağ açıklarında 4.2 şiddetinde deprem oldu. Deprem yine kendini hatırlattı. Beklenen İstanbul depremi geliyor dendi. Covid-19 ile ilgili insanlar artık sıkıldıklarını söylemeye devam ettiler. Havalar hala sıcak olduğu için insanlar açık alanlarda güya mesafeli olarak, sosyalleşmeye devam ettiler. Hasta sayısında düşüş olmuyordu. Sağlık Bakanımız tüm iletişim kanallarından maske, mesafe ve hijyene dikkat edilmesi duyurularını yapmaya devam etti.


EKİM / 2020 - 11 Ekimde Hatay'da başlayan orman yangınında 400 hektar orman yandı. 12 Ekim'de tüm sınıflar yüz yüze eğitime geçti. Covid-19 dan hasta olanların sayısı artmaya devam etti. Ülkedeki hastanelerin yoğun bakımlarında yatak kalmadığı açıklanmaya başladı. Almanya'da Türk kökenli iki bilim insanı aşıyı bulduklarını açıkladı. Arkasından Çin, ABD, İngiltere ve Rusya da aşı imal ettiklerini ve çalışmaların sona erdiğini söylediler. Tüm ülkeler aşı almak için sıraya girdiler. Bu arada, deprem de kendini unutturmayacaktı. 30 Ekim'de İzmir Seferihisar'da 6.9 büyüklüğünde deprem ve etkisiyle tsunami gerçekleşti. 117 kişi hayatını kaybetti. 1035 kişi yaralandı. Görüntüler korkunçtu! Yaralar sarılmaya çalışıldı.

KASIM / 2020 -  Bu arada Covid-19 bitmiyor, sayılar durmadan artıyordu. Bunun üzerine yetkililer 5 Kasım 2020 tarihinde yeni kısıtlamaları açıkladı. Öncelikle restoranlar, lokantalar ve kafeterya gibi yerler kapatıldı. 18 Kasım itibariyle de 10.00 - 20.00 saatleri arası sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Tekrar başa mı dönülüyor soruları sorulmaya başlandı. Covid-19 dan korunmak için çift maske takmanın yararlı olacağı söylendi. Bunlar olurken, Çin aşısının Türkiye'ye geleceği, iki doz olarak ve ücretsiz yapılacağı duyuruldu. Ancak alınan aşının 50 milyon doz olduğu söylendi. Açıklamada, aşı olacakların önceliğinin sağlık çalışanları ve 65 yaş üstü kişiler olduğu da ilave edildi. Halk arasında aşı ile ilgili spekülasyonlar yapılmaya ve güvenilirliği sorgulanmaya başlandı.


ARALIK / 2020 - 10 Aralık tarihi itibariyle Sağlık Bakanlığı Türkiye'de vaka sayısının  1 milyon 748 bin 567 olduğunu açıkladı. Bu arada İngiltere Başbakanı 24 Aralık tarihinde,  Corona Virüsün mutasyon geçirdiğini açıkladı. Bu yeni mutasyon ile virüs yüzde 70 daha bulaşıcı dedi. Herkes telaşlandı. Yetkililer işi sıkı tutarak, hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması ilan etti. Her hafta sonu, kısıtlama başarıyla uygulanmaya devam etti. Bu senenin bitişinin en iyi haberi de aşının Türkiye'ye varmış olmasıydı. Bakanlık, yapılacak testler sonucu aşılama programının başlayacağını haber verdi. Aşı, herkese şifa olsun. :))

Başta da dediğim gibi  2020 yılından umutluyduk ama umduğumuzu da bulamadık. Fakat umudumuz 2021 yılı için sürsün ve İnşallah yeni sene, sağlık ve iyiliklerle gelsin...





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAHYA EFENDİ TÜRBESİ'NİN GİZEMİ!

KRAKOW

SOSYAL KELEBEK KİMDİR?