GÜLE GÜLE 2022 YILI HOŞGELDİN 2023

Bir sene daha bitiyor. Yıl sonuna, gelmek üzereyiz. Her Aralık ayında, geçmişin, bir muhasebesini  yapar  ve yazıya dökerim. 

Bu yılda ömürden yediğimiz, bir yaş daha aldığımız, koskoca bir sene, artık bitti, bitiyor. Yine ben bilgisayar başındayım ve bu sefer 2022 yılı bilançosunu yapıyorum. :))

                                  

Bu sene maalesef benim açımdan, karmakarışık günler oldukça çoktu. Hastalık, kaygı, hüzün dert , acı ve ölüm vardı. Tabii ki cenaze ile yas peşi sıra mevcuttu. Anlayacağınız, duygu yoğunluğu açısından bu sene oldukça  doluydu. 

                                     

Bu senenin başı itibariyle ne yazık ki hastalık ve hastane ile başladı. Dünyanın başına bela olan Covid-19 virüsü bizim aileye de uğradı. Mart ayıydı, ilk önce ben ve kızım Covid olduk. Arkasından, annem ve babamla görüşmememize rağmen bizden bağımsız olarak, önce annem, sonra da babam Covid oldular. Biz evde kızım ile beraber yatak döşek yatarak bu hastalığı geçirdik. Çok şükür, iki haftanın sonunda biz iyileştik.
Ancak ebeveynlerim o kadar şanslı değildiler. Yaşlarından dolayı bu hastalığı, ağır geçirdiler. Annem bir şekilde iyileşti. Fakat babamın ciğerlerinden birçok sorunu olduğu için  virüsün tüm aşamalarından geçti. Önce Covid oldu, ateş, öksürük derken sonrasında zatürre oldu. evde iyileşemeyeceği anlaşılınca, hastaneye yattı. İyi bakılınca, zatürresi iyileşti. Eve döndü tam sevindik iyileşti dedik, bu sefer Covide bağlı beynine pıhtı attı. Hastaneye tekrar yattı. Takip eden günlerde, entübe oldu. 45 gün boyunca iyileşmesini umarak geçti. Bıkmadan her gün hastaneye gittik. Mayıs ayının sonuna kadar hastane koridorlarında güzel bir haber bekleyerek, stres ve üzüntüyle günler geride kaldı. 45 günün sonunda, 22 Mayıs 2022 tarihinde,maalesef babamı kaybettik. 

Bu sefer de üzüntünün yanısıra, kasvet, acı, elem, keder ve gerginlik, iç içeydi. Aşırı yıpratıcı günlerdi...

Benim için bu dönemde, en önemli  zamanlar ise babamı kaybetmeden yaşadıklarımdı. Babamın ilk hastaneye yatmasından ve ilk hastaneden taburcu olduktan sonra, iyileşemediğini görünce, ben evime alıp ona bakmaya karar verdim. Bana gelmeyi kabul ettiremeyeceğimi düşünmüştüm. Çünkü babam  inatçı ve dediğim dedik biriydi. Dışarıya karşı, yumuşaktı ama aslında zor ve otoriter bir babaydı. Fakat bu sefer  öyle olmadı. Sanırım, kendi de iyileşemeyeceğini anlamışt, teklifime itiraz etmedi. Ve benim evime gelmeye ikna oldu. Onunla yedi gün yirmidört saat geçirdik. Kısa gibi görünebilir ama benim için değildi. 

Çünkü, hayatım boyunca, babamla pek yakın olamamış, başbaşa zaman geçirmemiştik. Maalesef, mesafeli bir ilişkimiz vardı. Çocukluğumda ve sonrasında da sarılmamız dahi pek vaki değildi. 

Fakat bu hastalığında, bana gelince, onunla ilk defa dolu dolu günler geçirmek nasip oldu.  Doğrusu bunun böyle olmasından şimdi, sevinç duyuyorum. Ona özene bezene baktım. Bu illet hastalık bizi yakınlaştırmıştı.  "Her şerde bir hayır vardır" lafı doğruymuş o zaman anladım!. Çünkü; fark ettim ki benim babamla birebir yaşadığım bir anım hiç olmamıştı! Ne yazık ki kötü zamanlar bizim için bir anı olmuştu. Onun bana ettiği duaları, yine onun ağzından duydum Hoşnut kalmıştı bende kalmaktan. Hatta, benden giderken duygulu anlar yaşadık. İkimiz ağlayarak sarılarak, ayrıldık. Koskoca adam ağlaya ağlaya gitti! 

Meğerse, o gün, onu sapasağlam gördüğüm son günmüş...

                                

Şimdi anlıyorum ki; vedalaşmak çok önemliymiş. Biz o gün babamla karşılıklı rızalaşıp, helalleşip, vedalaşmıştık. Belki de babam "son kez" sağlıklı olarak görüştüğümüzü fark etmişti. Bilmiyorum!  Bildiğim, bu dünyada insan, bir şeylerin biteceğini anladığı yerde vedalaşması gerekiyormuş. O gün babam ağlıyor diye üzülmüştüm ama iyi ki  sarılmışız,iyi ki ağlaşıp haklarımızı helal etmişiz. Çünkü insan, böyle bir zamanı bir daha yakalayamıyormuş.  

Sonrası dert, sıkıntı, mutsuzluk, yürek acısı ve yas ile geçti.


Toparlanmak zaman aldı.  Çok şükür ki  eşim ve kızım sayesinde bu zor günleri aştım.

Bunları yaşarken kişisel olarak da sağlıkla ilgili uğraşlarım oldu. Dizlerim ve omzum için  fizik tedavi süreçlerinden geçtim, covid geçirdim, üstüne bir de rota virüsü beni yere çarptı.  Tansiyona bağlı, durmayan bir burun kanaması geçirdim. 

Derken, üstümden bir iş makinasının geçtiği bir yıldı, 2022 yılı. Ancak çok şükür ki hepsinin çaresi vardı. Tedavilerimi olup yoluma devam ettim. 

Kara bulutlar yavaş yavaş dağılmaya başladıktan sonra da her zamanki gibi, vaktim eğitim ve öğretimle geçti. 

Bendeniz akıllanmaz biri olduğum için,  insan tanımanın yaşının olmadığını bir kere daha tecrübe ettim. Kişilerle mesafeli ilişkiler içinde olmanın kafa rahatlığı  olduğu konusunda uzmanlık kazandım. Çoktandır uyguladığım az ve öz insanla yaşamanın çok doğru bir hayat felsefesi olduğunu bir kere daha anladım. Ruh sağlığımı korumaya çalışarak bu alanda da gelişimimi tamamladım. :))


Son olarak da 2022 yılına acısıyla tatlısıyla veda edip, güle güle demek istiyorum. Yeni gelen 2023 yılında istediklerim için bu sene de niyet ediyorum. :))

-Bazı şeyleri oluruna bırakmaya, 

-Zorlandığım anlarda güçlü olmaya ve o anlarda devam edebilme direncimin artmasına niyet ediyorum. 

-Her şeyi kafaya takmamaya, 

-Sağlıklı bir beden için şekersiz ve karbonhidratsız beslenmeye, devam etmeye niyet ediyorum.

-Daha sabırlı olmaya, 

-Sağlıklı olmak için düzenli spor yapmaya ve ideal kilomu korumaya niyet ediyorum. 

-Ailecek daha çok vakit geçirmeye, 

-hayallerime kavuşmak için uğraş vermeye, 

-Bol bol uzak rotalara eşim ve kızımla, seyahat etmeye niyet ediyorum.

-Daha fazla kitap okumaya, 

-Hobilerime hep zaman ayırmaya, 

-daha iyi insana dönüşebilmeye niyet ediyorum. 

-2023 yılının şanslı bir yıl olmasına, 

-sevdiklerim ve kendim için çok çok sağlıklı bir vücuda, 

-yuvam için de bolluk ve bereketli bir yıl geçirmeye  niyet ediyorum.

-Eğlenceli ve kahkahalarla gülmeceli bir sene geçirmek için, empati kurmayı bilen insanlarla çevrelenmeye, 

-En önemlisi de ağrısız, sızısız bir yıl için niyet ediyorum.(Amin)

Ve bütün niyetlerimin, gerçek olabilmesi için hoş gel 2023...





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAHYA EFENDİ TÜRBESİ'NİN GİZEMİ!

KRAKOW

SOSYAL KELEBEK KİMDİR?