NEMRUT DAĞI - HEP MERAK ETTİĞİM YER

Nemrut Dağı'na çıkmak, güneşin doğuşunu yada batışını, kocaman taş heykellerle birlikte izlemek, çoğu insan için şüphesiz ki şahane bir deneyimdir. Herkesi bilmem ama buraya gitmek, benim yaşarken yapılacaklar listemde olan bir maddeydi. Çünkü heykellerin gizeminin hala tam olarak çözülmemiş olması ve ayrıca 1. yüzyıldan günümüze kadar formlarının bozulmamış olması, bende onları görmek için ayrıca bir merak uyandırıyordu. 
Heykeller sadece benim değil , dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen turistler tarafından da ilgi görüyor. Hatta Nemrut dağı 1987 yılında UNESCO Dünya Miras listesi'ne kaydedilmiştir. Dünya Miras Listesi'ne kayıt edilmesi demek;  o yerin olağanüstü  evrensel değerinin  dünya çapında kabul edilmesi  anlamına gelmektedir.  
                                   
Tüm bu etkileyici unsurlar bir araya gelince, Nemrut Dağı'nın zirvesine çıkmak benim için yeterli bir sebepti. Tabi bunlardan başka;  daha önce dağın yakınına kadar gidip Nemrut Dağı'na çıkamamış olmamın da bir etkisi yok değildi. ;)))


Batı Terası- Nemrut Dağı
Bundan on sene önce biz ailece bir GAP(Güneydoğu Anadolu Projesi) turuyla buraya bir seyahat yapmıştık. Nemrut Dağı'nın eteklerine kadar gelmiş ama zirvesine çıkamamıştık. Adıyaman'dan neredeyse bir buçuk saat gelip de heykelleri görmeden geri dönmek bizim için üzüntü vericiydi. İçimizde hep orayı görme isteği vardı. Sonunda bir kaç günlük bir tatil yaratarak Adıyaman'a gittik ve Nemrut Dağı'na çıktık.  Aynı zamanda dağın zirvesinde, muhteşem bir gün batışını da izleme olanağımız oldu. :))
                                 
Doğu Terası
Nemrut dağı bilindiği üzere Adıyaman ilimize bağlı Kahta ilçesindedir. Güneydoğu Anadolu bölgesine kadar gitmişken Adıyaman'dan da bahsetmeden olmaz.;))  

Kahta kalesi

Adıyaman ili; Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden birisidir. Adıyaman, Toros Dağları ile Fırat Nehri arasında bulunur. Kültürel zenginliğinin yanı sıra tarihsel zenginliği de oldukça çok bir ilimizdir. Bir mağarada yapılan incelemeler sonucunda kent tarihinin M.Ö.40.000 yıllarına kadar uzandığı görülmüştür. Adıyaman birçok krallık ve medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. En önemli turistik yeri de 2150 metre yüksekliğe sahip olan Nemrut Dağı'dır. 
Nemrut Dağı'ndan manzara

Nemrut Dağı sadece yerli turist değil bütün dünyadan gelen yabancı turistler tarafından da ziyaret ediliyor. Burası Milli Park ilan edildiği için, dağa çıkmak için bilet almak gerekiyor.  Bilet ücreti- kişi başı- 20 TL ve ayrıca müze kartta geçiyor. Bilet aldıktan sonra, minibüslere  binilerek dağın bir noktasına varılıyor. Araçlardan indikten sonra ise, zirveye varmak için dik bir yokuştan 800-900 adet merdiven çıkmak gerekiyor. :(( 
                                    
Ufak bir hatırlatma yapmadan geçemeyeceğim; kalbine, nefesine, ciğerlerine güvenmeyen,  dağın zirvesine çıkmak için bir kez daha düşünsün çünkü o merdivenleri çıkmak insanı oldukça zorluyor. Merdivenleri çıkarken kısa mesafede oturacak banklar yerleştirilmiş ama yine de yüksek basınç ve oksijen yoğunluğu derken sıkıntı yaşayabilirsiniz.;))  Dikkatli olmakta fayda var. :))

Zeus (Baş tanrı)

Nemrut Dağı'na çıkmak için şehrin içinde çeşitli turizm şirketleri, güneşin doğuşu yada batışı olmak üzere iki sefer yaparak, tur düzenliyorlar. Bu turlarla kolayca dağa çıkılabilir. Unutmadan, dağın zirvesinin soğuk olma ihtimalini de dikkate alın ve  kalın kıyafetlerinizi de yanınıza alın. :))




Kartal Heykeli


Nemrut Dağı tarihçesi :
Dağ Adıyaman ilinin Kahta ilçesinde olup, arabayla şehre 82 km yani 1 saat 20 dakika mesafede bulunmaktadır.  
Arkeolojik kazılardan elde edilen bilgilere göre bu bölgede kurulan devletlerin tarihi  M.Ö. I. yüzyıla kadar uzanmaktadır.  Bu bölgede M.Ö 2000 yıl öce Mittaniler, Huriler, Hititler, Asurlular, Persler, Büyük İskender, Kommagene Krallığı gibi çeşitli krallıklar hüküm sürmüştür. Daha sonra da M.S.1518 yılına kadar çeşitli beyliklerin kurulması ve gerçekleşen savaşların sonunda Yavuz Sultan Selim bölgeyi Osmanlı topraklarına katmıştır. 
Kral  I. Antiochus

Nemrut Dağı'nda ki heykeller;  M.Ö. 69-34 yılları arasında hüküm sürmüş olan Kommagene kralı  I.Antiokhos tarafından yaptırılmıştır. I:Antiochus Nemrut Dağı'nın tepesinde kendisine, atalarına, ailesinin koruyucu tanrılarına tapınma yeri olarak  görkemli kutsal bir mezar yaptırmıştır. [1]
Gerçi kralın mezarı hala gün yüzüne çıkartılmamıştır. Söylentilere göre mezarın içine girilmesi halinde , mezarın çöküp, girenlerin mezarı olacağı şekilde inşa edilmiş. Belki de bu söylenti ciddiye alınmış ve mezar hala ortaya çıkartılmamıştır. ;))


Kommagene- Bereket tanrısı- Kadın


Dağda toplam üç teras bulunuyor. Doğu, Batı, Kuzey terası. Simge haline gelmiş heykeller ise  doğu ve batı teras olmak üzere iki tarafta bulunmaktadır. 




Doğu terası en büyük terastır. Terasın batı kenarına dizilen heykeller soldan sağa doğru; Aslan(karada güç simgesi) , Kartal (havada güç simgesi),  Antiochus(kral- Nemrut Dağı'ndaki tapınağı inşa ettiren), Kommagene (diğer adı-Fortuna-tek kadın figür-bereket tanrısı), Zeus (baş tanrı), Apollon (ışık ve aşk tanrısı) Herkül- Herakles ( güç ve kuvvet tanrısı) ,Kartal, Aslan olarak dizilmiştir. 
Heykellerin gövdeleri 8-9 metre yükseklikte olup, başları ise başlıkları ile birlikte 2.5 - 3.5 metre yüksekliğe kadar erişmektedir. 
2002 yılında doğu terasındaki heykellerin başları hasar görmeye başlayınca, heykellerin kafaları, gövdelerinin önüne taşınarak tek sıra halinde dizilmiştir.[2]
Doğu Terası

Batı Terası diğer terasa göre daha küçüktür. Bu teras deprem ve erozyondan daha çok etkilenmiş ve bozulmuştur. Batı terastaki kireç taşından yapılmış beş tanrı  heykeli, her iki baştaki  koruyucu aslan ve kartal çiftlerinden oluşan kolosal heykel dizisi, terasın güney ve batısında yer alan atalara ait stel dizileri ve küçük sunakları ile bu teras, doğu terasa benzer özellikler göstermektedir. Batı terasta doğu terastaki basamaklı piramide benzer sunak yer almaz.[2]
                                 
Batı Terası
Dağın zirvesi gibi görünen yer, aslında Kommagene Kralının mezarıdır. Kırma taş dökülerek mezar oluşturulmuştur, buraya tümülüs denmektedir.
Tümülüs, Latin kökenli bir sözcük olup,mezar yada mezarlık içeren, toprak yığılarak oluşturulmuş tepeciklere verilen addır. [3]


Tümülüs
Nemrut Dağı'nda gün batımını izlemek muhteşemdi. 2150 metreden güneşe bakmak, onu selamlamak, bence bir ayrıcalıktı. O kadar yükseğe çıkmışken Allah'a daha yakın olduğu düşünülerek bol bol dua da edilebilir. ;)) Bu arada Nemrut Dağı'nda fotoğraf çekenler kadar sadece güneşi izlemek için gelenler de oldukça fazlaydı. Hatta gelirken yanlarında kendi içeceğini getirenlerde vardı.


Ayrıca Adıyaman'a gelmişken gezilecek başka tarihi yerler de bulunuyor. Bunlardan ilki Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında yapılmış olan Atatürk barajı'dır. Burası da oldukça turistik bir yer.  Atatürk Barajı bölgenin sulama suyu ve balık üretimi açısından çok önemli bir su kaynağı olarak kullanılıyor. 


Atatürk Barajı
Ayrıca Nemrut Dağı'na giderken yol üstünde olan görülecek diğer yerler de; Cendere Köprüsü, Kahta Kalesi, Karakuş Tümülüsü, Arsemia Ören Yeri'dir.


Cendere Köprüsü
Adıyaman'ın tabi ki her Güneydoğu Anadolu şehri gibi zengin bir mutfağı da bulunuyor. Yöresel yemeklerinin yanı sıra  kebap, çiğ köfte ve  künefesinden de tatmanızı tavsiye ederim. 



Nemrut Dağı; ülkemizde görülmesi gereken az bulunan, çok değerli yerlerden biridir. Yüzyıllar boyunca zirvesinde ki heykellerin günümüzde hala durması, dağın zirvesinde büyüleyici bir atmosfer yaratıyor. Dağa çıkıp, heykelleri görünce, onların güzellikleri karşısında insanın nutku tutuluyor. Gerçi şu anda iklim koşullarından , erozyondan heykeller oldukça yıpranmış ve bozulmaya yüz tutmuş ama gösterişli duruşlarında hiç bir eksilme olmamış.Daha da iklim müsaade ederse geleceğe sağlam olarak ulaşırlar.  

Görmek istediğim yere, Nemrut Dağı'na giderek, ölmeden önce yapılacaklar listeme bir tik daha atmış oldum. Bence herkes yapmak istediğini yapmalı, gitmek istediği yere gitmeli, yani hayallerine kavuşmak için elinden geleni yapmalıdır.

Diyeceğim; yapmak istedikleriniz için hayal kurun ve hayal edebilenler için hiç bir yer uzak değil, hiç bir şey imkansız değildir.:))











Kaynaklar:
[1] Adıyaman Müzesi.
[2] Nemrut Dağı'nda ki açıklayıcı bilgi panoları.

[3] Vikipedi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAHYA EFENDİ TÜRBESİ'NİN GİZEMİ!

KRAKOW

SOSYAL KELEBEK KİMDİR?