NORMALLEŞME SÜRECİ 11. HAFTA


Türkiye; 1 Haziran itibariyle normalleşme takviminde önemli bir döneme başlıyor. Sosyal hayata yönelik, birçok tedbir kaldırılıyor. Tüm kapalı mekanlar, lokantalar, restoranlar, kahvehaneler, spor salonları, plajlar, sahiller, kreşler, parklar, piknik yerleri belli kurallar çerçevesinde açılıyor. Bu yerler açılıyor ama maske, fiziki mesafe ve hijyen tedbirleri uygulanmaya devam edecek. Bu yüzden de bu dönemin adı artık normalleşme değil, kontrollü normal hayat olarak isimlendiriliyor. 


Kaldırılan tedbirler arasında, önemli turistik yerlerinden Kapalıçarşı da, iki buçuk aydan sonra 1 Haziran tarihi itibariyle açıldı. Ayrıca 15 ildeki seyahat yasakları kaldırıldı. İstanbul'da ki Adalar'a vapur seferleri ve şehirler arası düzenli otobüs seferleri de başladı. Yasağın kalktığını duyan insanlar otogara koştu. Otogarda kalabalıklar oluştu. İnsanlar ya memleketine ya da uzakta ki ailesinin yanına gitti. Normalleşme başlayınca, İstanbul trafiği, eski günlerini aratmadı. Yine sıkışık trafik geri geldi. Ayrıca,toplu taşıma araçlarında ki yüzde elli doluluk kuralı kaldırıldı. Bu yüzden de otobüslerde, metrolarda ve tramvaylarda doluluk oranı arttı. Hatta insanlar otobüsteki o sıkışıklıkta Corona Virüse karşı nasıl önlem alacağını bilemedi. Toplu taşımalardaki doluluktan dolayı,sosyal mesafe kuralı pek uygulanamadı. :(




Normalleşme sürecinin içinde, THY 18 Haziran itibariyle, Avrupa'daki 16 şehirden Anadolu'daki 14 noktaya  direk uçmaya başlayacak. 4 Hazirandan sonra ise İstanbul'dan 34 ile iç hat seferlerinin başlayacağını duyurdu. Yine sosyal mesafe, maske ve bir çok düzenlemelerle uçaklar havalanacak. 




Ayrıca uzun süredir evlerde olanlar, kısıtlamalar kalkınca deniz kenarlarında soluğu aldılar. Bu yüzden sahiller doldu taştı. Yürüyenler, denize girenler, oltayla balık tutanlarla her yer oldukça kalabalıktı. İnsanların, sosyal mesafeye uymadığı, maskeleri doğru takmadığı görüldü. Hatta Galata Köprüsü üzerinde, dip dibe balık tutanların çok olması ve mesafeye uyulmadığını gören Sağlık Bakanı, insanların yanlış yaptığını, virüsün bu yanlışı affetmeyeceğini yazarak, vatandaşı  sosyal medyadan eleştirdi! 
Sanırım,  insanlar normalleşmeyi duyunca virüse çare bulundu sandı. Sokaklar ve caddeler eski günlerde ki gibi kalabalıklaştı. Özellikle bilinçli insanlar ve uzmanlar bazı insanların tedbirli olmayı bırakmasından dolayı şaşkınlıklarını, televizyonlarda anlatmaya başladı. Gerçek olan ise, pandeminin hala devam ediyor olması. 1 Haziran itibariyle Corona Virüsünden dolayı hasta olanlar hala var. Tek değişiklik; iyileşen kişi sayısının, hasta olanların sayılarından daha fazla olduğu gerçeğidir. Önümüzdeki günlerde Corona Virüsünden hasta olanların sayısının artmasından endişe edildiği ve normalleşmeye erken geçildiği, sorgulanmaya başlandı. Anlaşılan kimin yanlış yaptığını, yaşayıp göreceğiz! :))

Tek gerçek ise, dünya genelinde, Corona virüs vakalarının sayısının 6 milyon 930 bini aştığıdır.  :((

Bu hafta sonu ise herkesi şaşırtan bir kararla karışıklıklar yaşandı. Sağlık bakanı Çarşamba günü bilim kurulu ile yaptığı toplantının çıkışında, 6-7 Haziran, hafta sonu için sokağa çıkma yasağı uygulanmayacak dedi. İkinci dalga beklentisinin olmadığını da ekledi. ''1 Haziran itibariyle tedbirlere uyulmazsa hastalığın daha fazla yayılma imkanına kavuşacağı açıktır.'' dedi. ''Normal şartlara dönmediğimiz, planlı bir şekilde normal şartlara dönmeye çalıştığımızı unutmamalıyız.'' dedi. ''Kapalı ortamlarda , tanımadığımız insanlarla uzun süre bulunmamamız gerektiğini açık havayı tercih etmemiz gerektiğini vurguladı.'' Fakat 5 Haziran Cuma günü sabah uyandığımızda 15 ilde İç işleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanının bilgisi dahilinde, 7-8 Haziranda hafta sonunda sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini öğrendik. Herkes beklenmeyen bu haber karşısında şoka uğradı. Restoranlar hafta sonu için malzeme alışverişi yapmıştı. Otellere, otobüslere ve uçaklara insanlar rezervasyon yaptırmışlardı. Ne olacağını, ne yapacaklarını sosyal medya üzerinden sorup durdular. Özellikle, Twitter'dan sokağa çıkma yasağı ilan edilen illerdeki insanlar, yaşadıkları sıkıntılardan dolayı isyan ettiler. Bunun üzerine aynı gün, öğle saatlerinde sokağa çıkma yasağı, Cumhurbaşkanı tarafından iptal edildi. İnsanlar yine şoka uğradı. Bu sefer de otobüslerde yerlerini iptal edenler tekrar yer bulmaya çalıştılar. Randevusunu iptal edenler tekrar randevu almaya uğraştı. Anlayacağınız, tam bir kaos yaşandı!

Hafta boyunca değişik şehirlerden, Corona testi pozitif çıkan ve özellikle birilerini ziyaret ederek, onlara da bulaştırdığı ortaya çıkan kişilerin haberleri gelmeye devam etti. Bunun sonucunda da karantinaya alınan kişiler, apartmanlar ve mahalleler olduğu yazıldı. Mesela Gaziantep'te baba evine, geçmiş bayram ziyaretine giden  bir kişinin Corona Virüs olduğu anlaşılınca, ziyaret ettiği 66 kişi karantinaya alındı. Diyarbakır'da bir mahallede toplu sohbete katılan bir kadının Corona Virüs olduğu anlaşıldı. Yapılan test sonuçlarına göre 67 kişinin hasta olduğu anlaşıldı. Yine Diyarbakır'da bir mahallede kent merkezine alışveriş yapıp geri dönen bir kişinin 15 kişiye Corona Virüs bulaştırması sonucu mahalle karantinaya alındı. Kocaeli'nde bir apartmanda 3 farklı dairede oturan 9 kişinin Covid-19 test sonuçları pozitif çıktı. Bunun üzerine 10 dairenin olduğu ve 38 kişinin ikamet ettiği apartmanda karantina uygulanması başlatıldı. 

Bir de pandemi boyunca, Corona olduğu anlaşılan bazı kişilerin, götürüldükleri hastanelerden kaçtıkları görüntüleri de zaman zaman televizyonlardan izledik. Örneğin; Tekidağ'da Covid-19 testi yapılacağı sırada Devlet Hastanesinden kaçan iki kişi polisler tarafından yakalanmış. Hastaneye geri götürülen bu kişilerin test sonuçları pozitif çıkmış. Bu insanlar korkmuş olabilirler ama hastaneden kaçmayı, hiç bir zaman anlayamayacağım. ;))

Bu hafta ayrıca Sağlık Bakanlığı normalleşme sürecinde, test sayısını artırmaya yönelik çalışmalar yaptıklarını da açıkladı. Hatta bakan, günlük 50 binin üzerinde test yapma kapasitesine sahip olduğumuzu açıkladı. Çünkü hiç bir belirti göstermeden Corona Virüs olup, aramızda dolaştığını ve bu kişilerin virüsü bulaştırma riski taşıdığını, bu kişileri yapılan testlerle bulmayı amaçladıklarını açıkladı. 

Ayrıca bilim kurulunda olan uzman doktorlar gelen yaz aylarının virüsü yok etme ve salgını bitirme gibi bir özelliğinin olmadığını söylemeye başladılar. Prof. Mehmet Ceyhan '' nüfusa oranladığımızda en yüksek vaka sayısı hususunda Katar, açık ara birinci sırada. Üstelik Katar'da, hava sıcaklığı gece 30, gündüz 40 derece civarlarında ama orada çok büyük bir salgın yaşanıyor.' dedi. Anlaşılan; bu sene plajlara gitmek bir hayalden öteye geçemeyecek. :(

Bu arada ABD de sokaklar karmakarışık. Çünkü siyah bir adamı, polisler kanunsuz bir şekilde tutuklarken, ölmesine sebep olduğu için, halk protesto gösterileri yapıyor. Göstericiler bazı yerleri yakıyor ve yağmalıyor.  Hatta protestolar ABD'de tüm eyaletlere yayıldı. Bazı yerlerde, sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Polisler gösterilerle başa çıkamayınca, sokaklarda askerler görev yapmaya başladı. Bir yandan da Corona Virüs aslında ABD'de hızla yayılıyor ama bu gösteriler sırasında oluşan izdihamda kimse sosyal mesafeye dikkat etmiyor. Corona Virüsünden hastalananlar ABD'de iki milyona yaklaşıyor. 

Ayrıca, 5 Haziran cuma günü ise ay tutulması oldu ve tutulma Türkiye'den de izlendi. Astrologlar bu ve ileri tarihlerde ki tutulmaların hiçte iyi sonuçları olmayacağını açıkladılar. Gerçekten de cuma günü Malatya Pütürge'de 5,3 şiddetinde deprem oldu. 20 evde ağır hasar olduğu, herhangi bir can kaybı olmadığı açıklandı. 

Anlaşıldığı üzere; felaketler 2020 yılında kesilmek bilmiyor. Corona Virüsünden dolayı olan pandemi, dünyadaki ayaklanmalar, ay tutulması arkasından deprem derken dünya tam anlamıyla kaynıyor. Ülkemizde ki normalleşme sürecinin, insanımız tarafından yanlış anlaşılması ve sonucunda herkesin sokaklarda kalabalıklaşması çok vahim! İnsanlar sokakta olunca doğal olarak, Corona Virüsün ikinci dalgasının gelmesinden korkuluyor. Bu olanları takip edince, endişe etmemek imkansız. Ancak yine de umudumuzu kaybetmeden, kendi önlemlerimizi almaya devam etmek gerekir. Elimizden geleni yaptıktan sonra da tevekkül etmekten başka yapacak hiçbir şey kalmıyor. Kadere inanan bir toplum olduğumuz için de Allah hepimizi korusun diyorum. :))



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAHYA EFENDİ TÜRBESİ'NİN GİZEMİ!

KRAKOW

SERGİ MEKANI- MEŞHER