KENDİ OHALİMDE (KARANTİNA) 3. VE 4. HAFTA

Corona Virüs'lü günleri takip ederken zaman nasıl geçiyor hiç anlaşılmıyormuş! Kendi ohalimde üçüncü ve dördüncü haftam geçmiş fark etmemişim. Salgın ile ilgili olan şeyler öylesine çokki hayat sanki yavaş akıyor gibi gelse de bu hastalıkla ilgili her şey çok hızlı değişiyor. Zaman zaman insan, gündemi takip etmekten yoruluyor. ;))
Bu arada, tüm dünya da hala evde kal çağrıları devam ediyor. Evde kalanlar çoğunlukta olsa da Türkiye'de ve dünyada Corona Virüs salgını durdurulamıyor. Türkiye'de her gün vaka sayısı artıyor. Sağlık Bakanlığı ve tüm sağlık çalışanları da canla başla hastalıkla savaşmaya devam ediyorlar. Bu arada da ilginç olaylar da olmuyor değil!

Kendi ohalimde 3.hafta:
Örneğin; 10 nisan 2020, cuma günü saat 22.00 civarlarında tüm iletişim kanallarından, birden bire İç İşleri Bakanlığı cumartesi ve pazar günleri sokağa çıkma yasağı ilan ettiğini açıkladı. Yasağın başlamasına iki saat vardı. Bundan sonrasında; hayatım boyunca unutamayacağım ve gözlerime inanamayacağım kadar şaşırtıcı olayların olduğu iki saat geçirdim.  

Evde kal çağrıları nedeniyle dışarıda kimseler yoktu. Ancak, sokağa çıkma yasağı duyulur duyulmaz, insanlar sokağa çıkmaya başladılar. Ancak bu sokağa çıkma yasağı normal değildi. Birdenbire ve karınca gibi dört bir yandan, insanlar sokağa çıkmaya başladı. Hepsi da acele ediyorlardı. İnsanlar fırınlara, bakkallara, marketlere, tekel bayilerine hatta çiğ köftecilere ''saldırdı''. Saldırdı diyorum çünkü dakikalar içinde saydığım yerlerin kapılarında upuzun kuyruklar oluştu. Bizim oturduğumuz yer alışveriş açısından merkezi bir yer olduğu için bu kuyrukların çoğunu, beşinci kattan, kuş bakışı ve canlı olarak izledik. :))

O gece, iki saat içinde açık olan marketlerde, sırt sırta alışverişler yapıldı. Uzun kuyruklarda, kavgalar çıktı. Yakın bakkallarda bir şeyler bulamayanlar arabalarına bindi. Caddeler ve sokaklarda trafik oldu. İnsanlar alış veriş yapmak için sosyal mesafeye dikkat etmedi. Dip dibe kuyruklar oldu, dükkanların önünde kalabalıklar oluştu. Gece yarısı pazarlar kuruldu. Buralarda, yağmalarcasına alışverişler yapıldı. O gece değişik illerden çekilen videolar, sosyal medyadan paylaşıldı. İnanılamayacak kalabalıklar, kuyruklar ve alışveriş görüntüleri yayınlandı. 


Bu kalabalıkların bir sebebi de yasaktan önce, hafta sonu nerelerin açık olacağının insanlara açıklanmaması olabilirdi. Çünkü, önce sokağa çıkma yasağı açıklandı. Yarım saat sonra yasak boyunca fırın, eczane ve sucuların açık olacağı duyuruldu. Bu duyurudan sonra insanlar biraz sakinleşti ve birer birer evlerine döndüler. Saat 24.00 den sonra da nihayet sokaklar ıssızlaştı.

Bazı bilim kurulu üyeleri cuma gecesi olan kalabalıkların, bir arada ve çok insanın bulunmasının sonuçlarının daha sonra ortaya çıkabileceğini üzülerek belirttiler. Bazıları bu yüzden Corona savaşında başa dönüldüğünü dahi söyledi.:((

Sokağa çıkma yasağı olduğu günlerde, polisler sürekli sokaklarda dolaşarak, yasağa uymayanlara cezalar yazdı. Onların görüntüleri de çok ilginçti. Yasak olduğu halde yürüyüşe çıkanlar ve arabasıyla dolaşırken yakalananların uydurdukları bahaneler komikti. 


Hafta başında; 13 Nisan 2020 pazartesi günü de Cumhurbaşkanı halka, televizyonlardan seslendi. Konuşmasında, 18-19 Nisan 2020 günleri, hafta sonu yine sokağa çıkma yasağı olacağını ve açık olan yerleri duyurdu. :)) Corona Virüsle mücadele kapsamında hafta sonları sokağa çıkma yasağı olabileceğini de ekledi. Ayrıca; cuma günü yasak sonrasında yaşananlardan dolayı, İç işleri Bakanı istifa etti. Ancak, Cumhurbaşkanı onun istifasını kabul etmedi. Tüm televizyonlar ve sosyal medya bu konuyla adeta çalkalandı. Siyasetin böyle zamanlarda yapılması zor bir iş olduğu, herkes tarafından görüldü.

Kendi ohalim de 4.hafta:
Türkiye'de 13 - 18 Nisan 2020 haftasında ise havalar ısınmaya başladı. Güneşli günler çoğunluktaydı. Bu sefer hafta sonu dışarı çıkmayan insanlar, güzel havayı gördükçe, evde kal çağrılarına rağmen, sokaklarda olmaya devam ettiler. İnsanlar, sanki hafta sonu yapılan sokağa çıkma yasağı ile her şey düzelmiş, bu salgın bitmiş gibi davrandılar. Çeşitli caddelerin kalabalık olduğu, pazarların dolu olduğu, insanların boş boş dolaştığı görüntüler televizyonlardan yayınlandı. Anlayacağınız; sorumsuzluk aldı başını gitti.
Gerçi Sağlık Bakanı her akşam vaka sayısını açıklarken, Corona Virüsle mücadelede ülkemizin başarılı olduğunu söyledi. Ancak Dünya Sağlık Örgütü ise vaka artış hızında Türkiye'nin sayılarında azalma değil artış olduğunu söyledi.

Şunu da belirteyim ki ülkemizdeki uzmanlar ayrıca kısıtlamalara tam olarak uyulduğu takdirde Corona Virüsünün Türkiye'de Haziran ayı itibariyle biteceğini söylemeye başladılar. Ayrıca uzmanlar, maske takmadan sokağa çıkılmamasını, özellikle belirtmeye başladılar. Sonunda, kapalı yerlere maskesiz girmek yasaklandı. İnsanlarımız artık sokağa çıkarken maske hatta eldiven takmaya başladı. Bu da güzel bir gelişmeydi. ;))
Ayrıca karaborsanın, fahiş fiyatların önüne geçmek için hükümet yetkilileri parayla maske satışını yasakladı. Önce PTT aracılığıyla maske gönderimi yapılacak dendi. İnternetten başvuru yapılması gerekiyordu. Fakat, başvuru yapanlara maske gelmedi. Sonra bu uygulamadan vazgeçildi. Başka bir uygulamaya geçildi. Başvuru yapanların telefonlarına kod gönderildi. O kodlarla herkes eczaneden gidip haftalık beş adet ücretsiz maske alacaktı. Bu işte de biraz karışıklıklar çıktı. Telefonuna kod gidenler eczaneye gitti. Sıranız gelmedi denerek geri çevrildiler. Sonra tekrar gidildi o zaman maskeler verildi. Gereksizce eczanelerde kalabalıklar ve kuyruklar oluştu. :((

Ayrıca; 13-18 nisan 2020 haftasında, millet çılgınca gıda alışverişi yapmaya devam etti. Çünkü,18 Nisan Cumartesi günü başlayan, yine sokağa çıkma yasağı vardı. Yasak başladığında bahar geldiği için 18-19 nisan 2020 hafta sonunda hava pırıl pırıl ve güneş gökyüzünde parlıyordu. Herkes fikir birliğine vardı. Özellikle İstanbul'da sokağa çıkma yasağı olmasaydı, bizim insanımızı kimse evde tutamazdı. :))

Dünyada ise; Amerika Birleşik Devletleri hasta sayısında 770.564 kişi ile birinci sıraya geçti. Daha sonra en yüksek vaka sayısı açısından sırasıyla İspanya, İtalya ve Fransa  gelmeye devam etti. Türkiye'nin Corona ile ilgili mücadelede başarı olarak gördüğü , solunum cihazına bağlanan ve uyutulan hastaların sayılarının stabil* olması, olduğu anlaşıldı. Ayrıca iyileşen hasta sayısının artması da güzel bir gelişmeydi. İyileşen hastaların görüntüleri televizyonlardan yayınlanmaya başladı. Corona'yı yenen insanlar, alkışlarla hastaneden taburcu oluyorlardı. Bu gelişmenin görüntülerinin yayınlanması, hasta yakınlarının morallerinin yükselmesi açısından güzel oldu.
                                

Bu son iki hafta evde olmamıza rağmen; yoğun ve ilginç olaylarla geçti. Öyle görünüyor ki; Corona belasının insanlara yaşattığı değişik hadiseleri görmeye devam edeceğiz. Şu ana kadar yaşadığım ve gördüklerim, çok garip ve tuhaftı. İnsan yaşadıkça çok acayip şeylere tanıklık edebiliyormuş. 2020 yılı devam ederken şu soruyu kendime sormadan yapamıyorum. Acaba daha neler göreceğiz?  

İnşallah iyi ve sağlıklı günler görürüz. (Amin) 





*stabil = Dengeli, düz, değişmez.





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAHYA EFENDİ TÜRBESİ'NİN GİZEMİ!

KRAKOW

SOSYAL KELEBEK KİMDİR?