ANNELER GÜNÜ VE ANNE OLMAK
Her yıl Mayıs ayının ikinci haftasında kutladığımız bu özel günün tarihçesi 'Antik Yunan'da tanrıların anası 'Rhea' onuruna düzenlenen bahar kutlamalarına kadar dayanıyor. Biraz daha yakın tarihlere baktığımızda ise 1600’lü yıllarda İngiltere’de 'Anneler Pazarı' olarak olarak kutlandığını görüyoruz. ABD’de ise 'Anneler Günü', ilk defa 1872 yılında Julia Ward Howe tarafından, barış için seçilmiş bir gün olarak tavsiye edildi. Howe, her yıl Boston’da 'Anneler Günü' kutlamaları organize ederek, bugünün güzel bir şekilde kutlanmasını sağladı. Anneler Günü' için bir başka kutlama ise 1907 yılında Philadelphia’da 'Ana Jarvis' adında genç bir kadının başlattığı kampanya ile ilan edilmiş oldu. Jarvis, 'West Virginia' eyaletinde annesinin bağlı bulunduğu kilisede bir konuşma yaparak, annesinin ölüm tarihi olan Mayıs ayının ikinci haftasının pazarında 'Anneler Günü' kutlaması için kiliseyi ikna etti. Böylelikle, 'Anneler Günü' için bir diğer kampanya da hayata geçmiş oldu. [1]
Annelerin günü, aslında bir güne sığdırılamaz. Onların çocuklarını yetiştirmek için gösterdiği çaba ve emek inkar edilemez.
Çünkü annelik; karşılıksız ve çıkarsız sevmektir. Anne; bir insanı sadece dünyaya getiren değil ona göstereceği sevgi ile o çocuğun bütün dünyasını, hayatını ve karakterini şekillendirecek kişidir. O yüzden annelik sadece doğurmak değildir. Bir çocuğu sadece sevgiyle büyütmekte anneliktir. Çünkü annelik emek işidir. Sabır işidir. Annelik yorulduğunu anlamamaktır.
O doğduktan sonra, ondan önceki hayatını tamamen unutmaktır. O minik bebekler annenin hayatını zaman zaman zorlaştırsa da,, o bebeğin ufak bir gülümsemesinde, zorlukları unutmaktır. O ''anne'' dediğinde içinin erimesidir. O sarıldığında, o ipek teni sana değdiğinde kendini bulutların üstünde hissetmektir. Annelik fevkalade bir duygudur.
Anne olmak, dünya üzerinde o küçük canlıdan başka kimsenin önemli olmadığını hissetmektir. Onun gözünden düşecek bir damla yaş için dünyayı yakmaktır. Herkesi karşına alacağını bilsen de, onun için gözü kapalı her şeyi yapmaktır. Ayağa kalkamayacak kadar yorgunken bile, onun isteğini yapmak için o gücü kendinde bulmaktır.
Annelik uykuyu çok sevsen de, geceler boyu uykusuz kalmaktır. Ve şikayet etmenin dahi aklına gelmemesidir. Kendinden önce onu düşünmektir. Ben değil önce evladım demektir. Onun için sürekli endişe etmektir.
İlerleyen yaşlarda ise yaşam koçu olup, desteklemektir. Zor anlarda ''sen yaparsın'' diyerek yüreklendirmektir. Kalp acısı çekerken sırtını sıvazlamaktır. Ağlayacak bir omuz olmaktır. Yaralarını sararak, yarıkların kapanacağını söylemektir annelik.
İlerleyen yaşlarda ise yaşam koçu olup, desteklemektir. Zor anlarda ''sen yaparsın'' diyerek yüreklendirmektir. Kalp acısı çekerken sırtını sıvazlamaktır. Ağlayacak bir omuz olmaktır. Yaralarını sararak, yarıkların kapanacağını söylemektir annelik.
Yani Annelik; en zor ama en güzel duygudur.
Doğurarak anne olanların veya doğurmadan anne olanların, Anneler günü kutlu olsun...
Kaynaklar:
[1] https://www.milliyet.com.tr/anneler-gunu-nasil-ortaya-cikti--molatik-15450/?Sayfa=6
[2] http://www.gazetevatan.com/anneler-gunu-nasil-ortaya-cikti-neden-mayis-in-2-pazarinda-kutl-1316856-gundem/
Yorumlar
Yorum Gönder