CORONA VE İLKLER- 3

Corona Virüs sebebiyle hayatımda ilk defa gördüğüm, belki de bir daha göremeyeceğim  şeyleri bir ve iki olarak yazmıştım. Ancak bu virüsle mücadele devam ettikçe, hala ilk defa gördüğüm ve yaşadığım şeyler olmaya devam ediyor. Bu ilk defa gördüğüm şeyler aynı zamanda çokta ilginç şeyler olunca unutmamak için yazmaya devam etmeye karar verdim.;))  Aşağıda da bunları toparlamaya çalıştım.;))



-Maske takmak zorunlu hale geldi.
Bu maddeyi daha önce yazmıştım. Ancak o zaman hastalığın ilk görülmeye  başlandığı zamanlardı. Ve uzmanlar maske takmanın özellikle ağzımızda daha çok bakteri üremesine yol açacağına karar vermişti. :(( Yani insanlar özgür iradesiyle maske takıyordu. Ancak hastalık ilerleyip, ölenler çoğalınca maske takmadan market ve pazar gibi kalabalık yerlere hatta sokağa çıkmak dahi yasaklandı. Eskiden maske takarak dolaşanlara korkunç biri gibi bakılıyordu. Şimdi ise tam tersi oldu. Maske takmayan insanlardan tedirgin olunuyor. Maske takmayanlara korkarak ve hortlak görmüş gibi bakılıyor.  :((


-Maskelerin dağıtılmasında yaşanan karmaşa ilginçti.
Maske takmanın gerekli olduğu açıklanınca, bu seferde maskeler fahiş fiyatla satılmaya başlandı. Bunun üzerine maskelerin parayla satılması yasaklandı. Devlet halka ücretsiz maske dağıtılacağını açıkladı. Eczanelerden telefona gelen mesaj ile ücretsiz haftalık herkese beş (5) adet maske verilmeye başlandı. Sonra bu dağıtımla ilgili kaos yaşandı. Sonunda tekrar parayla, bu sefer tavan bir fiyat belirlenerek satışı yapılmaya başlandı.


-Pazar veya marketten meyve ve sebzeleri seçerek almak yasaklandı.
Meyve ve sebzeleri bulaştırıcı olması açısından, pazarda, manavda  ve markette seçerek almak yasaklandı.Bu yüzden markette ki meyveler ve sebzeler, birer kiloluk poşetlere konularak raflara kondu. Ayrıca hijyen de sorun oldu. Marketten geldikten sonra meyvelerin sirkeli suda bekletilmesi önerildi. İnsanlar olayı o kadar abarttı ki her aldığı meyveyi sabunlu sularla yıkamaya başladılar. Hatta bu yüzden zehirlenen insanlar oldu. Markete gitmek bir saat olurken, evde alınanları temizleyerek dolaba yerleştirmek ise üç saat zaman aldı. :((

- Pahalı spor hocaları canlı yayınla ücretsiz ders verdi. 
Spor salonları kapatıldığı için, çok para verilerek kişiye özel tutulan personal trainers(!) yani spor hocaları, her gün canlı yayınla insanlara instagram üzerinden spor yaptırdı. 
-Kaçak ''saç ve sakal'' tıraşı yapanlara baskın yapıldı.
En komik yakalanma görüntüleri bunlardı. Çok eskiden televizyonda kaçak at ve eşek eti kesen kasapların görüntüsü haber olurdu. Saç kesenlerin yakalanması bana onları hatırlattı. Berberler kapandığı için illegal olarak saç kesenlere yapılan polis baskınları, televizyonlarda yayınlandı. İnsanların boyunlarında örtülerle saçları kesilirken polisin baskın yapması trajikomikti. Saçı kesilen ve saç kesene yüksek para cezaları yazıldı. :))
-Camilerden, canlı yayın gibi , kılınan namazlar yayınlandı.
Corona Virüs mücadelesi kapsamında camiler kapatıldı. Toplu namaz kılmak yasaklandı.Bu yüzden beş vakit ezan okunduktan sonra imam, namazını kılarken mikrofon vasıtasıyla minareden namazı yayınladı. Her ezan sonrası, namaz sırasında okunan duaların sesleri çevreden namaz süresince duyuruldu. 
 -Yarım saat içinde, insanların dükkanlarda izdiham yaratması herkeste şok yarattı.
10 Nisan 2020 cuma günü, hafta sonu boyunca 31 ilde sokağa çıkmak yasaklandı. Yasak gece 22:15 civarında televizyon ve sosyal medya üzerinden duyuruldu. Bunun üzerine bu 31 ildeki insanlar bir anda sokaklara fırladı. Sosyal mesafe hiçe sayıldı.  Maskesiz sokağa çıkan insan sayısı oldukça fazlaydı. Hiç bir kurala dikkat edilmedi. Fırınlarda, bakkallarda, sigara, içki bayilerinde, kuru yemişçilerde, benzin istasyonlarında hatta çiğ köftecinin önünde dahi kuyruk oluştu. Bir de yakınlarında bir şey bulamayanlar, uzağa gitmek için arabalarına bindiler. Bu sefer caddelerde trafik oluştu. Marketlerde millet sırt sırta alış veriş yaptı. İlginç olaylar oldu. Örneğin; Bursa'da gece meyve sebze pazarı kurulduğuna dair  pazar esnafı televizyonda konuştu. Onlar bile gelen müşteriye şaşırdıklarını anlattı. Meyve sebze alıp, telaşla para vermeden gidenlerin olduğunu ve adeta bir yağma yaşandığı söylendi. İlginç alışveriş görüntülerinden bazıları da; elinde bir tek bisküvi (luppo) olan, kucağında sadece pırasa olan ve yalnız 3 şişe kola alanların o kalabalığın içinde olmasıydı. Ayrıca, sıralarda kavgalar çıktı. İnsanlar yumruk yumruğa kavga ettiler. İnsanlar sanki kıtlık varmış gibi ya da dünyanın sonu gelmiş gibi davrandı. O gece olanlar unutulacak gibi değildi. :((


-Balkonlardan topluca İstiklal Marşı okundu.
23 Nisan da Corona Virüsten dolayı bayram gösterileri iptal edildi. Bir etkinlik olması amacıyla, balkonlardan tüm Türkiye'de aynı saatte istiklal marşı okundu.


-Kısıtlamadan dolayı İstanbul'un ortasında, ormanın içinde yaşıyor gibi hissetmek muhteşemdi. 
Sokağa çıkma yasağı Nisan ayı boyunca her hafta sonu uygulandı. Bu kısıtlamadan dolayı insanlar ve arabalar sokaklarda olmayınca, kuş sesleri daha çok duyulmaya başlandı. Özellikle sabahları, hele de  evin çevresinde bir kaç ağaç varsa kuş sesleri daha da çok duyuldu. İstanbul gibi mega bir kentin tam da ortasında otururken, sanki  ormanın içindeymiş gibi hissedildi.:)) Sessizliğin içinde kuş seslerinin paha biçilemez olduğu bir kere daha anlaşıldı.
-Corona virüs yüzünden alınan hijyen önlemleri şaşırtıcıydı.
Virüsün yüzeylerde dakikalarca ve hatta kumaşların üzerinde uzun süre kaldığı uzmanlar tarafından kanıtlandı. Bunun üzerine sokaktan eve gelindiğinde, giyilen giysilerin en az yarım saat havalandırılması tavsiye edildi. Ya da giysileri 60 derecede yıkayarak, virüsün öleceği söylendi. Her giyilen kıyafet havalandırıldı ve yüksek derecede yıkandı. Çoğu kişi dışarıdan gelir gelmez banyo yapmaya başladı.Eller yıkanmadan evde hiç bir yere dokunulmadı.

-Dünya devi ABD'ye, Türkiye yardım malzemesi gönderdi.
Corona Virüsle dünya mücadele ederken bu virüs ABD'de de görüldü. Vaka sayısında ABD, dünyada bir numaraya yükseldi. Bunun üzerine Türkiye, iki uçak dolusu tıbbi yardımı ABD'ye gönderdi.

-Balkonlarda şarkı söylendi ve konserler verildi.
İtalya'da Corona Virüsten çok fazla ölen oldu. Uzun süre karantina uygulandı. İnsanlar evden çıkmadı. Bu karantina günlerinde bazıları balkonlardan şarkılar söylediler. Birbirlerine moral olsun diye müzik aletleri çalarak konser verdiler. İnsanlar o müziklerle dans etti.

- Dünyada ki tüm ülkelerin hastanelerinin görüntüleri yayınlandı.
İspanya da  Corona Virüsten çok etkilenen ülkelerdendi. Bu ülkedeki hastanelerde yatak sayısı az olduğundan dolayı, insanlar koridorlarda ve yerlerde yatarken görüntülendi. 

- Sokaklara bırakılan cenazeler oldu.
Ekvator da Corona Virüsten ölenleri gömecek yer kalmadığı için, cenazeler evlerin önlerine bırakıldı. Sokaklara bırakılıp kaçan insanların görüntüleri haberlerde yayınlandı.
-Sürü bağışıklığı terimi ilk defa duyuldu.
İngiltere, ilk başlarda hastalığı önemsemeyen ülkelerdendi. Bu ülkede ''Sürü bağışıklığı'' adında yeni bir yöntem denediklerini söylediler. Hastalığı tedavi etmeden, bütün insanların Corona'ya yakalanarak iyileşeceği düşünüldü. Böylece bu hastalığa bağışıklık kazanılacağı söylendi. Ülkede hiç bir kısıtlama ve tedbir alınmadı.  Ancak hastalananlar ve ölenlerin sayısı fazlalaşınca, İngiltere de panik havası esmeye başladı. Hatta İngiltere başbakanı da Corona Virüs pozitif çıktı. Kendisinin hastalığı ağır geçirdiği ve yoğun bakıma kaldırıldığı daha sonra açıklandı. Bunun üzerine İngiltere'de de Corona'ya karşı tedbir alınmaya başlandı.
- Bütün dünyada ki insanların aynı tepkiyi göstermesi hayret vericiydi.
Dünyada ve Türkiye'de Corona Virüsün yayılmasını önlemek amacıyla sokağa çıkma kısıtlamaları sık sık uygulandı. Bu kısıtlamalara uymayan, uymak istemeyen insanların tepkileri bütün dünyada ve Türkiye'de hemen hemen aynıydı. İnsan aynı insandı;  din, dil, ırk, mezhep fark etmeden aynı tepkileri gösteriyordu. ABD, İtalya, İspanya, Türkiye'de herkes ''hava almak'', ''evde canının sıkılması'', ''spor yapmak'', ''yasaktan haberinin olmadığını söylemek''  gibi aynı sebepten dışarıda olmak için kolluk kuvvetlerine zor anlar yaşattılar. Dünyadaki ve ülkemizdeki insanları evde tutmak çok zor oldu. Hatta İtalya'da belediye başkanları sosyal medya üzerinden bu konuda isyan ettiler. Evde kal çağrıları belli bir zaman sonra çokta işe yaramamaya başladı. :((

Corona Virüs 2020 yılında hepimizi meşgul ederken, dikkatimi çekenler yukarıda yazdıklarımdı. Şimdilik bu güne kadar olanları dile getirdim. Belki de daha bir çok konuda,  bu pandemi boyunca şaşırmaya devam edeceğiz. En çokta şaşırmak istediğim sanırım bu hastalığın çaresinin bir an önce bulunması olacaktır. Güzel haberlerin bir an önce gelmesi dileğiyle...










Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAHYA EFENDİ TÜRBESİ'NİN GİZEMİ!

KRAKOW

SERGİ MEKANI- MEŞHER