Kayıtlar

2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

2015 Elveda

2015 yılının ilk ayları benim ve ailem için kötü geçti. 37 günde 3 ayrı ameliyat ,iyileşmeye çabalama,6 kür kemoterapi  sonrasında 3 ayda bir kontrol.Zor ve sancılı dönemlerdi. Ama ailem her zaman yanımdaydı bana güç ve kuvvet verdiler . Bol bol moral verdiler. Zor günlerimde bile mutluydum. Allah hepsinden ayrı ayrı razı olsun.. Bunlarda yaşanması gerekiyormuş. Hiç bir zaman neden ben demedim.İyileşmeye ve tedavime konsantre oldum .Hep allahıma sığındım. Dua ederek doktorumun sözünden çıkmadan iyileşmeye  odaklandım. Zor günler geride kaldı.Her şey gibi buda geçti.Zaman gibi ,kötü günler , acılar, zorluklar  her şey geçiyor, sadece sabrederek ve dua ederek her şey geçiyor. Bu geçen senede , yaşadıklarımızdan sonra  insanlarıda tanıdım.Bazılarını hayatından tamamen çıkarttım , bazılarını da çok iyi zannettiklerimin gerçek yüzünü gördüm. En yakınlarımdan da fire verdim.En yakın sandığım arkadaşlarımdan da elenenler oldu. Hiç ummadığım insanlardan da tam destek gördüm. 2015

ÖZEL GÜN

Özel günler olacağı zaman ,bu düğün ,nişan,kız isteme vs.. gibi olaylarda en büyük sıkıntı biz hanımlar için giyecek bir şey bulma işi oluyor. Resmen bu iş cinayet davasında ipucu aramak kadar ince bir iş :) Geçen yaz bizim kızlardan biri nişan,kına ve düğünü 2 ay içinde yapınca sudan çıkmış balık gibi her davete giyecek bir şeyler bulmak için resmen çırpındık.Çırpındık diyorum çünkü benden başka birde kızım var. Bu tür davetlerde erkeklerin giyecek aramasına bile gerek yok çünkü onların giyecekleri belli;takım elbise.bu kadar net.Zaten onlar bizim kadar endişe bile etmiyorlar.Takım elbiseyi giyiyorlar ohh mis..Zaten bu erkeklerin dünya yansa umurları değil böyle özel günlerde. Neyse ben gene biz kadınlara dönüyorum. Böyle özel günlerde birde bütün mağazalara girip çıkarsın ama kendine göre bir şey bulamazsın.Yalnız benim mi başıma geliyor diye düşünürdüm ama düğün dernek işlerini yeni geçirmiş biri olarak ne zaman benim böyle özel gün için giyecek şeye ihtiyacım va

İNSANLAR

İnsan ilişkilerine her zaman özen gösteren biri olmaya çalıştım.Çalıştım çünkü  ne kadar özen gösterirsen o kadar yanlış anlamalar oluyor .İnsanları zaman zaman sevmek istiyorum, ama sonra  bana karşı saçmalamaya başlıyorlar. Sonra  bir dönemde kimseyi sevmiyorum.Herkesten elimi ayağımı çekiyorum,kimseyle görüşmek istemiyorum.Telefonla bile görüşmek zor geliyor! Aslında hayat çok kısa ve yalan bir dünya.Ne güzel demiş Neşet Ertaş ;''Ah yalan dünya yalan dünyada ,yalandan yüzüme gülen dünyada'' Bize verilmiş bir hayat var herkes güzel güzel anlaşsa .Yok kardeşim illa biri birine laf sokacak,arkasından konuşacak,sonrada yüzüne gülecek. İşte tam ben burada bunu yapamayan biriyim.Milletin arkasından konuşup sonrada sanki hiç böyle bir şey yapmamış gibi can ciğer kuzu sarması olamıyorum. Takır takır ne varsa doğrucu davutluk yapıyorum,ondan sonrada karşımdaki güceniyor,hayda bu sefer onu toparlamaya çalış. Mesala bir konu hakkında görüşümü istiyorlar,bu bir giysi ola

ÖĞRETMENLER GÜNÜ

Öğretmenler günü kutlu , mutlu olsun..... Öğretmenlerle ilgili bin tane şey söylenebilir.Bencede çok önemli bir iş yapıyorlar.Ülkemizde çok az değer görüyorlar,bencede bu ülkede en çok maaş alanlar öğretmenler olmalı.Çünkü "insan" yetiştiriyorlar. Çocukların geleceklerinde çoooook etkililer.Bazı şeylerin sevilmesi , bazı şeylerin sevilmemesi tamamen öğretmenlere bağlı.Zaten çocuklukta yaşanan şeyler  yetişkinlikte yaşamına etki ediyor.O zaman bir analiz yapalım,öğretmenler insanların  geri kalan yaşamını etkilyorlar. Öğretmen çok önemli. Mesela benim kızım matematik dersini sevmesini ortaokuldaki öğretmenine borçlu.Şimdi üniversiteye gidiyor ve öğretmeni onun okuduğu şehire gelmiş ve buluşup vakit geçirmişler.Süper bir şey benim için ,çünkü ben hiç bir öğretmenimin ismini hatırlamıyorum.Çünkü bizim zamanımızda öğretmenler hiç sempatik değildiler.Ben 70'li yılların sonu 80'li yıllarda öğrenciydim.Bizim zamanımızda(uuuuu bu lafları annemlerden duyardım şimdi ben kull

Karaköy

Resim
Karaköy eskiden beri hep işyerlerinin olduğu ,hatta bir sokağındaki genelev olmasından dolayı kötü şöhrete sahip bir semtti. Şimdiyse popüler  cafeler, lokantaların olduğu bir semt haline dönüştü. Sokaklarında grafittilerin olduğu kaldırımlara  masaların atılarak oturulduğu bazı etkinliklerin düzenlendiği popüler yerlerden oldu. Bizde sonbaharın güzel güneşli bir gününde karaköy gezisi yapalım dedik. Önce Galata Köprüsü'nden güzel İstanbul'u seyrederek ve yürüyerek fotoğraflar çektik. Fotoğraf çekmek için İstanbul'un belli yerlerine rahatça görebildiğimiz  doğru yerlerden biri Galata Köprüsü .Ancak,Galata Köprüsü'nün üstü balıkçılar tarafından tam bir işgal altında. Daha öncede köprüden geçtim bu balıkçıların balık tuttuklarına şahit olmadım.Ama bu kadar çok balıkçı varsa  balıkda tutuluyordur herhalde!Eminönüne tam varmadan köprünün ortalarından restaurantların olduğu kata inerek ,oturma alanlarının arkalarından dolaşarak köprünün diğer yakasına alttan geçt

SANAT

Resim
Her sene İstanbul'da düzenlenen Contemporary İstanbul sergisine gitmeye çalışıyorum.Vaktim  yettiğince sanatsal gezilerde yapıyorum.Müze,resim sergisi gibi gitmeye çalışıyorum.Seviyorum sanat gezisi yapmayı. Çok değişik resim sergileri oluyor İstanbul'da. Klasik sergiler kadar modern sanatlarda çok ilgimi çekiyor  Contemporary İstanbul  sergisinde çeşitli ülkelerden gelen sanatçıların eserleriyle  dolu çok  ilginç bir sergi. Hem resim, hemde heykel var.Ayrıca  performans sergileyen eserlerde vardı .Evet çok ilginçti elektronik bazı eserlerde vardı .Oynayan gözler,dil çıkaran dudaklar,bir duvardan aşağıya doğru kayan kuklalar.Bir fanusun içine sıkışmış insan figürleri çok değişikti.Modern sanatlar insanı şaşırtıyor,sanat nasıl bir şey diye sorguluyorsun.Tabi bunun yanı sıra çok etkilendiğim tablolarda vardı. Lütfi Kırdar Sergi Sarayı'ndaydı.Giriş biraz pahalıydı 25 TL ancak içeri girmek içinde uzun bir kuyruk vardı. Bir kaç salona yayılmıştı o yüzden kalabalık o

MARATON

Resim
Hep yapmak istediğim bir şeydi.Boğaz  Köprüsü'nü yaya olarak geçmek !Her sene Halk Koşusuna katılmak İstemişimdir.Her seferinde bir şeylerden dolayı olmadı,havalarda pek güzel gitmemişti velhasılkelam olmadı olmadı işte.Köprüyü geçmek ve bu maratona katılmak benim yaşarken yapılcaklar listemde hep vardı.Veeeeeeeeee sonunda muradıma erdim!Yaşasın yaptım  halk koşusuna katıldım,köprüyü yaya olarak geçtim! İlk önce eşimle karar verdik bu maratona katılalım dedik.Çünkü ben böyle aktiveteleri yalnız yapmayı seven biri değilim.Eşimle yapmayı severim ,önce onu ikna etmem gerek.Eşimde benim gibi gezmeyi sever bu aşama kolay oldu .Sonra internetten araştırdık nasıl katılınır, nerden kayıt yapılır ,ne yapılır.Sonra kayıt olduk göğüs numaralarımızı aldık. Bu seferde aldımı beni bir heyecan. 10 km  halk koşusu yapabilirmiyim,bitirebilirmiyim,hava güzel olsa bari,yağmur olursa naparız, başlama noktasına ulaşabilirmiyiz(buda ayrı bir sorun çünkü bize göre karşıdan altunizade'den başl

Akşam Yemeği

  Bizim evde  akşam yemeğinde ne var sorusu? sanki matematik dersinde sorulan problem gibi tüm aile fertlerimizi uzun uzuuuuun düşündürür.Birde  bu soru genellikle sabah kahvaltısı ettikten en az bir saat kadar sonra sorulur. Herkes gözüne ışık sıkılmış tavşan gibi gözlerini açarak ve dudaklar aşağıya doğru bükülerek bilmiyorum cevabı ile cevaplar.  Aslında her ev kadınının sorunudur bu akşam yemeğinde ne yemek yapılacak.Bütün kadınlar evdeki ahaliye özenle sorar,akşama ne yemek pişireyim.Kimse bilmez.Sonuçta herkes evden çıkarken sen bilirsin der ve bu ağır yükü evin annesine bırakır:) Gerçekten çok zordur bu akşam yemeği sorunsalı.Çünkü herkes herşeyi yemez.Evin kızı ıspanak yer ama evin delikanlısı ıspanak yemez.Evin babası brokoli yemez , evin kızı bayılır helede salatasına,evin delikanlısı mercimek yer, evin kızı mercimek sevmez.O bunu yemez, öbürü  onu yer ama bunu yemez baba bunu yer ama asla şunu yemez, ama anne hepsini yer.Çöpe gitmesin,ziyan olmasın ver ben yerim :) Kı

Hobilerİm

Resim
     Hobi deyince aklıma boş vakti fazla olan insanlar aklıma gelir benim.Birde yapmaktan zevk aldığımız şeyler gelir aklıma .Biraz vikipedia gibi oldu ama .Hobi deyince bende elişleri birinci sırayı alır çünkü küçüklüğümden beri elişlerine yatkınımdır..Kimi zaman tığ ile kimi zaman şiş ile yünlerle bir sürü şey örmüşlüğüm vardır..Birde etamin severim zaman zaman etaminde yapmışliğim var :)      Yaz aylarında çok çok nadir bu tip işlerle uğraşırım. Ne zaman ki kış gelir bendeniz doğru yün mağazasına gider yeni yeni yünler alıp, yeni yeni işlere yol alırım.     Bu kış gene aynı istekle yünlerimi kontrol etme işine giriştim.Yünlerimi kontrol edince yarım işler de açığa çıktı tabi. Neyse tamamlayabildiklerimi tamamlarım diye düşünüp,internette bi araştırma yapayım dedim.Neler popüler, millet neler yapıyor,ne nasıl yapılır falan !       Araştırma sonucuna inanamadım!Elişleri çığır açmış :)Bazı örgü modellerinin isimleri çok ilginç.Mesela bir tanesinin adı hanım beğendi bey dilendi

LİZBON

Resim
Portekiz ve Lizbon gitmeyi hiç düşünmediğim bir ülkeydi benim için.Daha önce gitmek istediğim yerler varken, hiç aklımızda yokken  Lizbon 'a gitmek için plan yaptık.ETS tur ile 3 gece Lizbon seyahati ben ve kızım yani  2 bayan  gitmeye karar verdik. İstanbul'dan Lizbon'a  5 saatlik uçak yolcuğu yaparak Lizbon'a vardık.THY direk Lizbon'a uçuyor o bakımdan rahat bir yolculuktu.THY son yıllarda yolculuk yapılacak en iyi havayolu bence .Koltuklar rahat oturduğunuzda koltuk mesafesi helede 5 saatlik bir yolculuk için çok rahattı.Güleryüzlü hostesler ,hizmet yeme içme hepsi yolcunun rahatı için düzenlenmiş.Tek geçerim THY helede uzun mesafe uçacaksan bence tercih sebebi.  Lizbon bizden 2 saat geri,Lizbon'a gidince saatler  geri alınıyor.Havaalanından tur otobüsü bizi aldı ve otele gitmeden şehir turu yaptırdı.Aslında bu uygulama hem iyi, hemen görüyorsunuz heryeri, bir fikriniz oluyor ama diğer taraftan uçak yolculuğundan sonra gerçekten çok yorucu oluyor.Sa