Kayıtlar

Ekim, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BİENAL- MSGSÜ İSTANBUL RESİM VE HEYKEL MÜZESİ 2019

Resim
Sanatsal faaliyetlere eğer İstanbul'da yaşıyorsanız ulaşmak çok kolaydır. Her gün İstanbul'un muhtelif semtlerinde türlü türlü sanat etkinlikleri düzenlenir. Eylül ayından beri devam eden bienal de bunlardan biri. Bienali gezmek için 10 Kasıma kadar sürenizin kaldığını söyleyerek, uyarmak isterim. Çağdaş sanatın* dikkat çekici, ilgi uyandıran eserlerinin sergilendiği bienali zevkle ve merakla takip ettim. Benim, gezmediğim son mekan olan İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'ni de bu hafta sonu ziyaret ettim. Feral Atlas Collective İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nde sergilenen eserlerde insanın doğaya verdiği tahribatla ilgili çarpıcı eserler bulunuyordu. Örneğin İstanbul'da ki inşaat çılgınlığının yaşanmasından sonra bazı hayvanların yaşam alanlarının kaybolmasını anlatan Ozan Atalan'ın ,hazırladığı eserde, gerçek bir mandanın iskeletinin sergilenmesi gibi etkileyici eserler bulunuyor. Ozan Atalan Ya da  Simon Fujiwara'nın  İstanbul yakınında

BİENAL- PERA MÜZESİ - 2019

Resim
İlk yıllardan beri bienal'e ev sahipliği yapan Pera Müzesi bu sene de bienal için sergi mekanı oldu. Böylece bienal sayesinde  Pera Müzesi ücretsiz geziliyor. Bende  bienalin yarattığı bu fırsatı kaçırmamaya çalışarak, Pera Müzesi'ni hafta sonu ziyaret ettim. ;))  Glauco Rodrigues Müzenin kalabalık olacağını tahmin ederek, sabah saatlerinde gitmiştim. İyiki  de erken gitmişim,  sıra beklemeden içeri girebildim. Çünkü ben müzeyi gezip, çıkarken müzenin kapısında, uzun bir kuyruk oluşmuştu. ;)) Piotr Uklanski Bilindiği üzere, müze Beyoğlu'nda ve Odakule'nin hemen yanı başında.  Müzede üç kat bienal'e ayrılmış, diğer katlarda ise müze dahilinde sergiler bulunuyor. Onları da gezebilirsiniz. Charles Avery Pera Müzesi’nde yer alan 16. İstanbul Bienali sergisini ziyaret edenler, herhangi bir tarih veya arkeoloji müzesinde yer alması muhtemel, ancak tarih kitaplarında yer almayan hayali uygarlıkları da keşfetme imkânı buluyor. [1]                      

BODRUM'DA BİR ANTİK KENT- PEDASA

Resim
Bodrum deyince herkesin aklına yaz aylarında gidilen bir tatil beldesi gelir. Sonra lacivert deniz, yakıcı güneşi, daha sonra da Halikarnas balıkçısı, Bodrum kalesi, Zeki Müren ve göz alıcı koyları gelir.  Ancak bunların dışında ben size şimdi Bodrum'da bir antik kentten bahsedeceğim.;)) Bu sene  Bodrum'daki tatilimiz sırasında, merkezde dolaşırken, antik kente giden bir tabela gözümüze çarpmıştı. Levhada PEDASA Antik Kent yazıyordu.  Havanın kapalı olduğu bir gün, bu antik kenti görmek üzere eşimle beraber gitmeye karar verdik. İlk uygun fırsatta da buraya giderek, gezdik.                                   Pedasa Antik kent;  Bodrum merkeze çok yakın bir yerde. Konacık, Gökçeler mevkiinde, tepelerdeki levhaları takip ederek çok kolay ulaşabilirsiniz. Buraya  giriş ücretsiz.  Yalnız antik kente gitmek için uzun ve dik bir yokuşu çıkmak gerekiyor. Yokuşun başında bir demir kapı ve kapıda bir görevli var.  Antik Kente çıkan yol çok dar olduğu için otomobille girmeye

ABDÜLMECİT EFENDİ KÖŞKÜ BİENAL 2019

Resim
Bienal; İstanbul'lulardan büyük ilgi görerek devam ediyor. Geçen sene pek kimsenin keşfetmediği ama bu sene oldukça dikkat çeken  köşklerden biri de Üsküdar, Nakkaştepe'de ki Abdülmecit Efendi   Köşkü'dür. Nakkaştepe'de ki Bağlarbaşı Korusunun, içindeki bu köşk 1880-1885 yıllarında İsmail Paşa tarafından av köşkü olarak yaptırılmış. Köşk daha sonra II.Abdülhamit tarafından satın alınarak amcası Abdülmecit Efendi'ye tahsis edilmiş. Sanatçı bir kişilik olan Abdülmecit Efendi sayesinde köşk sanat ve edebiyat toplantılarına ev sahipliği yapmış. Bu köşk, çeşitli kişiler tarafından el değiştirerek günümüze kadar  gelmiş. En son 2011 yılında Koç Holding tarafından bu köşk korunma k ve gelecek kuşaklara aktarılmak üzere satın alınmış. Bienal ile paralel olarak yapılan etkinlik çerçevesinde ''İçimdeki Çocuk'' adıyla Ömer Koç'un koleksiyonundan bir seçki Abdülmecit Efendi Köşkünde sanatseverlerin beğenisine sunuluyor. Bir çok sanatçının e

FİLM ÖNERİSİ

Resim
Film izlemeyi, hele de sinema da film izlemeyi, her zaman sevmişimdir. Gündemi takip ederken, yeni gösterime girmiş olan filmlere gitmeye çalışırım. Zevkime göre bir film bulmaya çabalarım. Sonbaharın gelmesiyle birlikte sinemalarda neler varmış, bakmaya başladım ve dikkatimi çeken bir film oldu. Filmin adı KIZ KARDEŞLER idi.  Konusunu okuyunca ilgimi çekti ve nerelerde oynadığını araştırıp, izlemeye gittim.  Baştan söyleyeyim;  az konuşmalı bir film.  Baş rollerinde tanınmamış ama iyi rol yapan ayrıca da çok güzel manzaraların olduğu ve bol ödüllü bir festival filmi bu film. Yönetmenliğini ve senaristliğini Emin Alper'in yaptığı Türkiye, Almanya, Hollanda, Yunanistan ortak yapım olan film, 2019 İstanbul Altın Lale yarışmasında en iyi yönetmen, en iyi kadın oyuncu  (başrolde ki üç kız ayrı ayrı ödül almış), en iyi özgün müzik, FIPRECI ödüllerini almış. [1]  Ayrıca Kız Kardeşler filmi, Berlin'de düzenlenen 69. Berlinale de 16 film ile ana yarışma bölümünde ''

DEPREM

Resim
Doğa olaylarının arasında en korkutucu olan bana göre depremdir. Depremin halk arasında bir çok tanımı vardır. Örneğin; zelzele, yer sarsıntısı, enerji salınımı, yer kabuğunun kırılması, yeryüzünün sallanması, sismik dalgalanmalar diye çeşit çeşit isimler verilmiştir. Ben de depremin tanımı için; doğanın kükremesi diyorum. ;)) Doğanın kükrediği(!) zamanlarda benim bildiğim; insan denen canlının, onun karşısında çok aciz olduğudur.  Contemporary 2018 17 Ağustos 1999 depremini, İstanbul'da yaşamıştım. O zaman da bu tür olaylar karşısında yetersizlik, doğaya karşı direnç gösterememe duygularını çoğunlukla hissetmiştim. Tabi 1999 depreminin üstünden yirmi sene geçtiği için bu duygular, zamanla unutuluyor, ben de unutmuştum.   Ta ki İstanbul'da yeni bir deprem olana ve onu hissedene kadar.  İstanbul'da, 26 Eylülde 5.9 şiddetinde yeni bir deprem yaşayınca o zamanlar hissettiğim duyguları hatırladım.                             Contemporary 2018 İnsanın üzerine bast