Kayıtlar

Ocak, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BEŞ YIL

Resim
"Kaybı olmayana , teselli kolay gelir" demiş Shakespeare. Bugün; en sevdiğimi, benim için çok değerli olan, kız kardeşimi kaybedeli tam beş (5) yıl oldu.  Nasılda zaman geçiyor, her şey dün gibi! Bir cumartesi günüydü, akşam olmuş, karanlık basmıştı. Çalan telefon meğerse, acı acı çalmış. O telefonda ki haberden sonra, hiç bir şey eskisi gibi olmadı. Onun kendine yaptığına, elbette ki inanamadım! Yaşadıklarımı hatırladıkça hala üzülüyorum. Yaptığını kabul etmekte güçlük çekiyorum.  Kolay olmadı geçekten tesellisi! Aslında kendi canına kıyacak bir insan değildi. Belki çok klişe bir cümle gelebilir, bu söylediğim. Ancak tanıyanlar bunun doğruluğunu bilir.  İyi şeyler yapan, sevecen, şefkatli, halden anlayan hatta en zor anlarda ilk yardıma koşan biriydi. Küçük kardeşti ama bir anne şefkatiyle herkesi bağrına basardı... Bence "O", bu dünyada var olan bir melekti. Sadece kanatları yoktu ve bulutlarda yaşamıyordu. Şanslıydım ben, o melekle aynı evde yaşama ayrıcalığını t

KAR-KAR- KAR!

Resim
Kar ,bembeyaz bir örtü ve çok güzeldir. Kar yağarken izlemek harikadır. Kar manzarası, düşler kurdurur. Lapa lapa yağan kar insana huzur verir. Kar saflıktır. Kar şöyledir, kar böyledir.  Blaa bla bla.. Söylenen bu sözler lafta insanı, çok iyi hissettirir. Ancak, kar gerçekte zordur. Hele de İstanbul için kar, bir çiledir... Kar; belki küçük bir Ege veya Anadolu kasabasında yağdığında bu sözlerdeki gibi duygular yaşatır. Bence de şahanedir. Sıcak evinde, soba başında veya huzurla koltuğunda oturup, kar manzarasına doyarsın. Keyfini sürersin. Çayını kahveni alır pencere kenarından kar yağışını izlerken lapa lapa yağdığında, içinde naif duygular uyandırabilir.  Fakat kar; İstanbul gibi mega kentte yağdığında, insanlara eziyetten başka bir şey getirmez.  Bakınız 24 Ocak 2022 günün akşam saatlerinde yağan karın yarattıklarına!  Aslında hafta başında hem meteoroloji genel müdürlüğü, hem de hava ile ilgili paylaşım yapan hesaplar, sosyal medyada gelen bu kar yağışı için uyarılarda bulunmuştu

ÇILDIRMAYA BEŞ VAR!

Resim
Pandemi; sayesinde tüm dünya kafayı sıyırmak üzereyken, ülkede olanlar, çığırından çıkmaya devam ediyor. Her gün bir kötü haber gündem oluyor. Mesela; evlere gelen faturaların, tutarlarının çokluğundan konuşuluyor. Sosyal medyada herkes evlerine gelen elektrik ve doğalgaz faturasını paylaşıyor. Birisi, neredeyse bir ev kirası kadar gelen bir faturasını yayınlıyor. Nasıl ödenecek bir fikrim yok diyor. Bu arada millet ucuz sebze meyve satan marketleri dolaşıyor. Elmayı bir marketten, soğanı diğer marketten, portakalı bir başka marketten, nerde ucuzsa oradan alıyor. Ete fahiş bir zam daha geldiği duyuruluyor. Belli ki artık, kasaptan herkes et alamayacak, deniyor. Benzin desen uçuyor. Her gece  benzine, motorine elli kuruş, yetmiş beş kuruş zam geliyor. İstanbul'un trafiğinin son zamlardan sonra azaldığı herkes tarafından dillendiriliyor. İnsanlar arabalarını park ettikleri yerden kolay kolay çıkarmıyor. Bu arada siyasette olanları, herkes ağzı açık izliyor. Ülke ülke olalı, politikac

KELİMELERİN GÜCÜ ADINA!

Resim
Yıllar geçtikçe her şey değişiyor. H iç bir şey durağan değil, i nsan bile değişiyor. Büyüdükçe gelişip, çağa ayak uyduruyoruz. Elbette değişime karşı değilim. Ancak değişim, göze batmaya başladığında, dikkat çekiyor.  Değişime ayak uydurmak, evet güzeldir. Ancak, son yıllarda bazı kelimeler de ki değişim zaman zaman canımı sıkıyor. Herkes kullanmasa da, gençler, ergenler, bazı kelimeleri, bence abuk sabuk kelimelerle yer değiştirerek, çokça kullanmaya başladılar.  Benden yaşı küçük olanların geliştirdiği, ya da Türkçeye yeni kattığı kelimelerden, fiillerden pekte hoşlanmıyorum.  Kültür erozyonu mu desek, dilin bozulması mı desek, neyse bu durumdan pek hazzetmiyorum. Aslında ekşi sözlüğe bakılırsa, çoğu kişi de bu konudan hoşlanmıyor, hem de dertli. Hatta bu tür kelimeleri kullananları itici olarak nitelemişler.  Fakat şimdi yazacağım bu kelimeleri kullananlar da ne yazık ki, artmaya devam ediyorlar. :(                                                Bu kelimelere göz atacak olursak, ör

2022 İLK HAFTASI

Resim
Yeni yılın ilk haftası bitti. 2022 yılından bir haftayı, harcadık.  Bakalım yeni yılın ilk haftası neler, neler olmuş!! Yeni yılın ilk haftasında gündem yine tabii ki covid-19 idi. Maalesef, Omicron varyantı hızla yayılmaya devam etti. sağımız, solumuz covid geçirenlerle doldu. Ünlüsü, ünsüzü Corona olduğunu açıkladı.  Bilim kurulu da boş durmadı. Covid-19 geçirenlerin karantina süresini 14 günden 7 güne indirdi. İlginç şeyler yaşandı. Karantina süresi sonunda, test yaptırıp pozitif çıkanların, HES kodu risksiz göründü!  Kimse bir şey anlamadı, kafalar karıştı. Yeni yılın ilk haftası her şeye zam geldi. Cezalar, köprüler, otoyollar, harçlar vb. ne varsa aşırı arttı. Marketler, pazarlar her yer de etiketler artık haftalık, değişmeye devam etti. Pahalılık aldı başını gitti. Herkesin ağzında "her şeyin fiyatı çok yükseldi" lafı dolaşmaya başladı. Çoğunluk kişiye 3. doz aşı hakkı çıkmasına rağmen hala randevu almayanlar vardı. Durmadan aşı mı olacağız isyanları duyulmaya başlandı