KARS -1

2017 yılının son aylarında sosyal medyada Kars'a gitmek ;çok konuşulan bir konuydu.Benim de  özellikle paylaşılan fotoğraflarla beraber ilgimi çekmişti.Ayrıca Çıldır Gölü ve Ani Harabeleri'ni de merak etmiştim.Biraz araştırınca Doğu Ekspresi ile gitmek ya da dönmek  güzel bir macera olacaktı.


Yorumları okuyunca Doğu Ekspresi'ne bilet bulmanın uzaya gitmekle eşdeğerde zor olduğunu gördüm.Bilet bulmak için çeşitli matematiksel işlemlerin olduğunu okudum. :)
Bazıları sabah 08.00 gibi bilgisayarda beklemek gerektiği,bazıları öğlen 12.00 gibi iptallerin olabileceği ve iptal olan biletlerin alınabileceğini,bazıları yakın tarihe daha kolay bilet bulunduğunu  yazıyorlardı. İnstagram'da okuduklarımda ise Ankara'dan gidişlerde bilet bulunmadığı idi.Kars'dan Doğu Ekspresine binilirse biletlerin daha kolay bulunduğu idi.
Doğu Ekspresine nasıl bilet bulunur;sorusunu diğer yazıma bırakıyorum ve Kars'a nasıl  gittik oradan başlıyorum.




Kars için ilk önce Doğu Ekspresi'ne bilet bulduk. En önemlisi buydu. Ancak trene Kars'tan binecektik,yani dönüşü trenle yapacaktık..İstanbul-Kars için Pegasus Havayolu'ndan  bilet aldık.Kars da konaklamak için Kars Öğretmenevi'ni düşünmüştük.İstanbul'dayken Öğretmenevi'ne telefon açtık.Isınmayı merak etmiştik.Bilindiği üzere Kars soğuk bir memleket.Telefona çıkan bey gayet samimi bir şekilde öğretmenevi'nin pekte sıcak olmadığını söyleyince riske girmeyelim dedik  ve  Odamax.com dan Kars merkezden Konak Otel'den yerimizi ayırttık.Dönüş için Doğu Ekspresi ile Ankara(Kırıkkale Irmak durağı)sonrasında Ankara'dan da Anadolu Jet ile İstanbul uçağımızı ayarladık.
Planlarımızı yaptık,yerlerimizi ayarladık,bavulumuzu hazırladık,ailece gezimize başladık.




Şansımıza hava da güneşli ve Kars için çokta soğuk değildi.Bizim için kar yağışı ve tipi olmadıkça sorun yoktu.


Seyahatimize Sabiha Gökçen havalimanı'ndan Pegasus Havayolu ile sabah 09.20 de uçağa binerek  başladık.Bilette iki saatlik uçuş diyordu,ama beklemeler kalkış ve varış 12.30 da Kars Havaalanı'na indik.. Valizlerimizi aldıktan sonra,alanın dışında Kars Belediyesi'nin merkeze gitmek için koyduğu minibüslere bindik.




Bu minibüsleri bulmak çok kolay,zaten alandaki görevliler de yardımcı oluyorlar.Merkeze ulaşım kişi başı 5,-TL. Kars halkı her konuda  çok yardımcı oluyor;mesela minibüs şoförüne otelimizin  adını söyledik  otelin  önüne kadar bıraktı.Ayrıca biz minibüste giderken  Ani Harabeleri için taksi bulma konusunda,kaz eti en iyi nerede yenir diye sorduğumuzda,telefon numaramızı alarak yardımcı olmaya çalıştılar
Valizleri otele bıraktık ve öğle saati olduğu için yemek yemek için daha önceden araştırdığımız lokantaya özellikle  kaz etini tatmak için çıktık.




Kars çok büyük bir şehir değil lokantayı cadde isimlerine bakarak aradık.Bunu da belirtmeden geçemeyeceğim cadde levhaları en görünür yerlere konduğu için çok rahat aradığın yer bulunuyor.Yani Kars Belediyesi'ni özellikle bu konuda takdir ettim.
 Atatürk Caddesinde ki Kars Kaz Evi'ni yürüyerek bulduk.Atatürk Caddesi'nde ki bu yürüyüş sırasında Kars'ta ki Ruslardan kalan binaları da görmek mümkün.Görülmesi gereken çoğu bina Atatürk Cadde'si üzerinde ya da paralel sokaklarında bulunuyor. Ayrıca bu caddeyi takip ederek Kars Kalesi'ne ulaşılıyor.

Kars'ta ne yenir?

Kars Kaz Evi zaten çok meşhur. Daha sonra öğrendiğimize göre çok popüler olunca bu lokanta yemek fiyatlarını da fazlasıyla yükseltmiş.Bunun sonucunda da Kars Belediyesi'nden yüklü bir ceza yemişler.Şimdi fiyatlar orta karar.Biz gittiğimizde lokanta boştu,rahat bir şekilde yemeklerimizi yedik.Biz siparişlerimizi yöresel yemeklerden birer porsiyon olarak ortaya istedik.


Bizim menüden seçtiklerimiz ise  pilav üstü kaz eti,piti, hangel ,evelik çorbası,kaz ciğeri sote ve reyhan şerbeti idi.


Kars'a ait  yemekler:

Evelik çorbası,buğday ve Kars'a özgü kuşkonmaz otu ile yapılıyor.Bildiğimiz çorba gibi yapılmış ama kuşkonmaz otu ve buğday hoş bir aroma yaratmış.


Pilav üstü Kaz eti. Pilav pirinç pilavı değil,bulgur pilavı ama beyaz bulgurdan yapılmış.Biraz da  yağlı ancak kaz eti ile beraber yendiğinde hoş bir tat alınıyor.Bulgur gibi olması da ayrıca yemeğe özellik katmış.


Piti; Kuzu incik ve nohut ile yapılıyor.İncik bütün olarak servis ediliyor.Hemen masanın başında garson eti kemiğinden ayırıyor ve nohutla karıştırıyor.Sulu bir yemek, et güzel piştiği için lokum gibi yumuşak olmuş. Ayrıca bol soğan ve nohut ile et karıştığında mükemmel bir lezzet oluşturmuş.


Kuş üzümlü pilav. Piti ile beraber pirinç pilavı da servis ediliyor. Biraz yağlı ve kuş üzümü ilave edilmiş.Yağından sanırım pilav deyip geçmemek lazım.Harika bir tadı var.


Hangel;mantı gibi ama ince hamurdan içi boş et yok,bol yoğurtlu ve üstüne de yağ gezdirilmiş.Diğer yemeklerin yanında etsiz bir yemek ama tek başına yenirse mantıyı aratmaz.


Kaz ciğeri; yeşil biber ,kırmızı biber,soğan ile sote edilmiş ve pilav ile servis ediliyor.Biz çok beğendik.Hatta ikinci tabağı sipariş ettik.


Reyhan Şerbeti. Reyhan otu,Melisa otu ve tarçın ile kaynatılıyor.Otların ve tarçının uyumu mükemmeldi.Şekeri de ayarındaydı,biz çok sevdik.Mutlaka içilmesini tavsiye ediyorum.


Kars'ta gezilecek yerler:

Kaz Evi konum itibariyle Kars Kalesi'ne karşılıklı. Yemeğimizi yedikten sonra kaleye çıkmaya karar verdik. Aslında kale oldukça yüksek ancak yürüyerek çıkanları görünce hem yediklerimizi eritiriz hem de zamandan kazanırız diye konuştuk.
Kale koruma altında olabilir ama ülkemiz insanının tarihi eserleri hoyrat kullanma konusunda burası da sıralamalarda en üstlerde olmaya aday görünüyor. Kalenin içi oldukça bakımsız,kaleye giden yol çamur içinde,yürüme yolu zaten patika yol ,etraf çöp içinde.Kalenin içi de ilgi bekliyor, karlar eriyince her yer çamur olmuş,biraz daha bakıma ihtiyaç var.







Kalenin hemen çıkışında Kümbet camii tüm haşmetiyle duruyor,görmemek imkansız.
Tarihi yerleri gezmek için Kale dibinden bir yuvarlak çizersek,Kümbet Cami,Harakani Türbesi,Mazlumoğlu Hamamı,Namık Kemal'in Evi,Taş Köprü hepsi sırasıyla gezilebilir. Bizde tam olarak belirttiğim sıra ile gezdik. Hepsiyle ilgili kısa kısa tarihi bilgileri aşağıda okuyabilirsiniz. Kısa tutmaya çalıştım,inşallah başarılı olmuşumdur :))



Kars kalesi:
Anadolu Selçuklu Devleti'ne bağlı Selçuklu Beyi Melik İzzeddin'in emri ile veziri Firuz Akay tarafından M.S. 1153 tarihinde inşa ettirilmiş,1386 yılında Moğol istilasında tahrip edilmiş, 1579 tarihinde Osmanlı padişahı III.Murat'ın emri ile Kars'a gelen Lala Mustafa Paşa tarafından büyük çapta onarılarak günümüze kadar ulaşmıştır.Kale içerisinde Yeniçeri Koğuşu,cephanelik,mescit ve Celal Baba Türbesi bulunmaktadır.Kale Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil edilmiş ve koruma altına alınmıştır.[1]


Namık Kemal'in evi:
Namık Kemal'in dedesi devlet memuru olarak Kars'a geldiğinde bu evde yaşamış.Namık Kemal'de iki yıl boyunca dedesiyle bu konakta kalmış.2006 yılında konak restore edilmiş.{2]


Taş Köprü :
Kars çayının üzerinde 1579 yılında Osmanlı Padişahı  III.Murat tarafından yaptırılmış.Daha sonra yıkılan köprü Karahasanoğlu hacı Ebubekir tarafından 1725 yılında tekrar yapılmış.{3]


Kümbet Camii:(12 Havariler Kilisesi) 
Havariler Kilisesi şehirdeki Ermeni Kiliselerinden birisi olup Bagratlı Krallığı döneminde Kral Abbas tarafından M.S. 932-937 yılları arasında yaptırılmıştır.1064 yılında  Müslüman egemenliğine geçen yöredeki bu kilise camiiye dönüştürülerek Kümbet Camii adını almıştır.Bölge Rus hakimiyetine girince camii Rus Ortodoks Kilisesine çevrilmiş.1918 yılında Türk hakimiyetine girince yeniden camiiye çevrilmiştir. [4]


Hotel Cheltikov :
19.yy Baltık mimari tarzında dikdörtgen planlı olarak yapılan binanın kuzeye bakan dış cephe barok süsleme tarzında yalancı sütunlar,rölyefler ve kartuşlarla süslenmiştir. Kars'ın ilk konservatuar binası olarak da bilinmektedir.Cumhuriyetin ilanından sonra hastane,doğum evi,memleket hastanesi,zirai donatım binası son olarak da hekim evi olarak kullanılmıştır.Şu anda otel olarak kullanılıyor.


Defterdarlık Binası : 
Baltık mimarisi ile yapılmış,üç katlı bina dış cephesinin sarı olması sebebiyle dikkat çekicidir.Cumhuriyetin ilanı ile Valilik Binası olarak kullanılmış,1980 yılından sonra da Defterdarlık binası olarak kullanılmaktadır. [5] Bir diğer ufak bilgi de Orhan Pamuk'un Kar kitabının arka sayfasında bu binanın fotoğrafı kullanılmış.

Valilik Binası :
13.Ekim.1921 yılında Kars Antlaşmasının imzalandığı konak Cumhuriyetin ilanından sonra Vali Konağı olarak kullanılmış..2005 yılında restorasyon başlamış 2010 yılında tamamlanmış.Konum olarak Defterdarlık binasının çaprazında bulunuyor.


Tuncer Güvensoy Evi:
Dış cephesinin sarı olması sebebiyle dikkat çekiyor.1890 yılında inşa edilmiş,kışlık konak olarak yapılmış.Cumhuriyet ilanından sonra Ticaret Borsa binası olarak kullanılmış.Daha sonra şahıs mülkiyetine geçmiş.Sahibi tarafından restore edilmiş.


İsmet Paşa İ.Ö.Okulu :
19.yy da kilise olarak yapılmış.İnşaatı bitince Cumhuriyet'in ilk yıllarında askeri amaçlı kullanılmış.1923 yılından itibaren ilköğretim okulu olarak kullanılmış.Halen okul olarak kullanılıyor.[6]

Yukarıda anlattığım belli başlı binalar dışında ara sokaklar ve caddelerde Rus'lardan kalma daha nice binalar var. Özellikle bu binaları görmek için dikkatli olmak ve sakin sakin dolaşmakta yarar var.Kars çok büyük bir şehir olmadığı için hepsini kısa zamanda keşfedebilirsiniz. 



Kars ülkemizin Doğu Anadolu Bölgesi'nde olduğundan kendi adıma ön yargı ile gitmiştim. Fakat o bölgeden ummadığım kadar modern bir şehir gördüm.Her yerde genç nüfusun fazla olduğunu gözlemledik. Sokaklarında özellikle kızların gece bile rahatça dolaştığı bir şehir imiş. Caddelerde  mini etekli kızlar da vardı,başı örtülü kızlar da vardı. Bir şeyler içip oturularak sohbet edilecek şahane kafeteryalar bulunuyor. Brother's Milkbar ve Kılıçoğlu Pastanesi Atatürk Caddesi üstünde ve oturulması keyifli yerlerden.Önce çok yazılan,benim de okuduğum  Milkbar'da kahve içmeyi ve ortamı görmek istedik.


Yazıldığı kadar varmış Milkbar da otururken  kendinizi Kars'ta hissetmiyorsunuz. Hem kahveleri lezzetli ,hem iç mekanın dekorasyonu güzel,müzik seçimi başarılı ,servisi ve fiyatları uygun .


Kılıçoğlu Pastanesinin  binası da  Rus dönemine ait fakat içeri girince bir o kadar modern.İçerisi oldukça geniş ve ferah.Sadece kapalı alanda  sigara içiliyor.İstanbul'dan alıştığımız için biraz sıkıntılı bir durum oluyor.Neyse ki sigara içilmeyen küçük bir bölüm var.


Ayrıca Ordu caddesi üstünde Craft Coffee diye bir mekan daha vardı.İçerisini modern bir şekilde dekore etmişler. Duvarlarında değişik resimler vardı.Uzun uzun tahta masalar ile dizayn etmişler. Craft Coffee ayrıca kalabalıktı ama bahsettiğim yerlerden sonra oturmadık  şöyle içeriye girdik ve çıktık.

Kars küçük bir şehir;sallana sallana yürüdüğümüz halde yarım günde caddelerini ve sokaklarını bitirdik.Hava şartları da uygun olduktan sonra çok rahat bir şekilde tüm şehir dolaşılıyor.

















Kaynaklar:  
[1]Kas Kalesinden
[2}://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/kars/kulturenvanteri/namik-kemal-ev
[3]://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/kars/gezilecekyer/tas-kopru
[4]://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/kars/gezilecekyer/12havarlerklses
[5]://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/kars/kulturenvanteri/defterdarlik-bnasi
[6]://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/kars/kulturenvanteri/smet-pasa-lkogretm-okulu



Yorumlar

  1. Doğuda uygarlığın beşiği olmuş tarihi kent Kars görülmeye ve gezilmeye değerdir.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

YAHYA EFENDİ TÜRBESİ'NİN GİZEMİ!

KRAKOW

SOSYAL KELEBEK KİMDİR?